Kayapınar’da akıyor sular
Suyuna kucak açmış haftlar
Buz gibi içerim ciğerim soğur
Gönlüm buraları görmek ister
Devetaş ayağa kalkmış olmuş bir deve
Varırsan oraya alıcını armudunu yemeden gelme
Yalan dünyanın Cenneti, sakın Cehennem deme
Gönlüm buraların doğal güzelliğini görmek ister
Ballık iki devenin yamacı
Keklik kokusu sarar her tarafı
Yak ocağını iç demli çayını
Gönlüm buralarda piknik yapmak ister
Tepe tarla derler gururla bakar aşağıya
Varırsan hayran olursun buraya
Ağaçlar komşu olmuş bak Allah aşkına
Gönlüm buraları gezip görmek ister
Eğset olmuş düz bir ova
İni sayalı var koyunlar barınmağa
Kengeli var sakız kaynatmağa
Gönlüm buralarda sakız kaynatmak ister
Tilki tepesi derler eksik olmaz tilkiler
Eteğinde sürülmedik yer bırakmadı çiftçiler
Eskidendi yakıt için kesilen demirölçeler
Gönlüm buralarda demirölçe kesmek istiyor.
Mercimeğin dağında yağmur yağarsa
Bak kendini görürsün sana olur ayna
Her tarafı olmuş som kaya
Gönlüm buraları gezip görmek ister
Pınarbaşı bizim baş pınarımız
Kaya dibinden çıkar suyumuz
Etrafında piknik yapar suyunu içeriz
Gönlüm buraları görmek ister
Pınarbaşı’nın suyunda balıklar bulunur
Ağ, olta elle balıklar tutulur
Usta ellerde temizlenir ateşte kebap olur
Gönlüm Pınarbaşı’nda balık tutmak ister
Pınarbaşı’nın suyunun çoğu boşa akar gider
Dolanı dolanı Kayseri ovasını sular gider
Altıntop’un ciğerini ot gibi yakar gider
Çalıştırırsak kafamızı Bünyan’ı zengin eder gider.
Çalılığın ortasından dere kayapınar’a iner
Buraya gelenler alıç armut gölgesinde serinler
Keklik pınarında öten keklikler çalılığı sesler
Gönlüm buralarda keklik ötüşünü dinlemek ister
Sırataş derler ip gibi dizili taşlar
Saylarında yetişir o canım mantarlar
Topla topladığın kadar dolar çantalar
Gönlüm buraların mantarını yemek ister
Tol’un döşünde inler var
Yanında çeşme durmadan akar
Koyunlar kuzusunu meleyerek arar
Gönlüm hoş değil buraları ziyaret etmek ister
Kurt Deliğinin inleri yamacında
Alıç amut çiçeğinin kokusu burnumda
Setendemesi kekiğine hastayım ben aslında
Gönlüm buralarda kekik toplamak ister
Alınpınarı’dan buz gibi akar sular
Dağ koyaklarından çıkar mantarlar
İninde sayalında yatar koyunlar
Gönlüm buralarda kaval sesi duymak ister
Karahöyük derler her tarafından kaynar sular
Etrafında dikilmiş çeşit çeşit ağaçlar
Suyu soğuktur içtikçe iştahın artar
Gönlüm buraların suyunu içmek ister.
Demeskin derler iki tepenin arası
Serin olur buranın temiz havası
İnsanı derinden etkiler suyun oluktan akışı
Gönlüm söğüt gölgesinde ayran içmek ister
Başınyayla derler serin olur havası
Buz gibi suyu eline al iç tasını
Ciğeriyin pasını sökermiş gibi havası
Gönlüm buranın suyunu içmek ister.
Kızılbasak derler Kayaaltı’nda peçesi
Burada dinlenmek ister koyun ile keçisi
Peçenin üzerinden akar şırıl şırıl şelalesi
Gönlüm buraları da görmek ister
Anadut derler boğaz deresinin yücesinde
Süksün köyü bu yüce tepenin eteğinde
Canım su içmek ister yücesin deki çeşmesinde
Gönlüm çeşme başında pilav yemek ister
Beşpınar derler yamacından sular akar
Buraya varmak için yokuşu beni yorar
Kuşların ötüşü benim ruhumu okşar
Gönlüm buraları da görmek ister.
Gölpınarı derler sular tabandan kaynar
Suları Ünür’ün peçesinden gürleyerek akar
Peçenin yücesinde arılar kovan yapar
Gönlüm buraların balını yemek ister
Zekiyeri derler buralarda tarlaların hası
Bol olur buğdayı, çavdarı, arpası
Çiftçinin yüzünü güldürür zahra parası
Gönlüm buralarda çiftçilik yapmak istiyor
Saraya derler Coplan derenin başı
Adamı mest eder suların akışı
Sıcakta serinlerin yıka başını
Gönlüm buralarda serinlemek ister
Enişöreni derler eskilerin yerleşim yeri
Buz gibi suyu karşılar gelen misafiri
Günümüze dek duruyor tarihi mezarları
Gönlüm buraları da ziyaret etmek ister
Fakılara vardım da aklım durdu
İçmez miyim her taraftan akan suyunu
Her zaman buraya düşürmek isterim yolumu
Gönlüm buraları gezip görmek ister
Şeşebağlarını gezdim gördüm üzümü
Bol bol yedim güçlendirdim özümü
Hayran kaldım seviyorum bağ bozumunu
Gönlüm her yıl bağ bozumunda bulunmak ister
Özledim kösüre’nin üzüm bağlarını
Alençiklere atarsın yorganını yatağını
Pekmezler kaynar gör isli kazanlarını
Ateşte pişir sucuğunu, ye çamanını
Gönlüm buralarda pekmez kaynatmak ister
Bağ bozumunda eşeğine binen tutar yolu
Bir ucu Bünyan’da, bir ucu bağda olur kolu
Gelecek yıla kaldı Altıntop’un umudu
Güğümler küpler pekmezlerle dolu
Ya yiyebildiğin kadar pekmez sofraların gülü
28.03.2013
Salih AltıntopKayıt Tarihi : 31.12.2015 15:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!