Bir Sabah Dudaklarımda gördüm seni.
"Günaydın" dedim tebessümle
Sakın titrediğini görüp öptüm zannetme!
Sadece ellerim gezindi...
Sonra gözlerimde gördüm seni.
Derinlerden hüzünlü "elveda" getirdi bana
İşte yine ayaklarım kapına geldi
Sessizce aralayıp seni izledim fark ettirmeden,
Ne bir anlık seraptı gördüğüm
Ne bir düştü uykulardan uyandığım
Ne de mehtaptı …bakmaya doyamadığım gözlerinde
Senli sohbetlerden geriye kalan o an…
Yangına düşen bir damlaydın
Önce düştün göze…
Göz seni gördü her baktığı yerde…
Sonra bir damla ile değdin dile ….
Başladı zikirle,dil seni dilemeye
Ne fayda yangına bir çare olamadı
Bir “O” vardı bende bir de tabi ki “Ben”
Yaşardık bu bedende hissettirmeden
“O” duygusaldı birazcık da uçarı
“Ben” bekleneni beklemede kararlı
“O” istem doluydu hiç düşünmeksizin
“Ben”sonuna odaklanan akibetin
Sevda varmış diye gönül,boşa kendin heba etme!
Olan asla yitirilmez, olmayana yanıp gitme...
Kapatma tüm kapıları,yazık canın feda etme!
Aşık olan aşikardır,sır olana varıp gitme...
Merhabayla başlayıp da elvedayı kurban etme!
Katran karası gecelerin daimi yolcusuyum.
Sabahı sabah edip geceyi tende uyuturum.
Her durağı sen olan bu meçhul yolculuğum,
Varış yeri vuslatımdır,o da tek umudum…
Yaz gönül sultanı,sözlerinle fermanım.
“Ben” ve “O” arasında ki kalışlarım.
“O” ya karşıydı bütün çırpınışlarım.
“Ben” tutarsız, “ben” hayırdan uzak.
“O”ise her evette yeni bir tuzak.
“Ben” şaşkın, “ben”gönülce kırgın.
“O” kendince durumdan yılgın.
Huzuruna varmaktayken..
Tövbelerden dönmekteyken....
Yüzüm yok ki el açarken...
Döndürme kapından Yarab!
Acziyetim belli iken...
Rahmetinden bir nebze damlaya muhtaç,
Susuz kalmış yüreğimle,
Bir seher vakti daha huzurundayım.
Rahman sensin yarab,Rahim Sen! …..
Yeni bir masal yazacağız seninle,
Kaf dağı ile başladık zor ve güç
Ama üzülme!
Anka gibi yeniden dirilteceğiz,
İçimizde ki cevherleri beraberce.
Sen benim beyaz atlı prensimsin,
Gözlerine Yandığım Yar
Aşk kuyusuna düştüm, uzat elini yar…
Senden gayrı, tutunacak bir dalım mı var?
Koyma beni, yapayalnız, Koca Dünya, dar,
Kara gözlüm, tek çarem, yaralarım sar...
Ateşinle yanıyorum, görmüyor musun?
Yalvar yakar, feryadımı duymuyor musun?