Arz Şiiri - Muhammed Said Arı

Sened-i sevdaya Şirvan yolu var,
Toprağında suyunda necip koku var,
Dağların inlemesi edep yahu ar,
Bir birliğin birine vahdet sırrı kar.

Fahrine koysan da dört duvar bir tavan,
Geçemem kapısından eşiğe yığsan da selam,
Bulurum, çevreler kuşatırım her yönünden,
Cevrine çiçek diker soldururum yüreğimden.

Dımaşık illerinin tapusu ellerimde,
Eyaletler vilayeti Konstantin'in direğinde,
Cehalet-i nur isminin bitap şehvetinden,
Sığındığım limana gelme dileğimden.

Bi ismi Celal'e mağdurum merhamet,
Ol de olsun gayrı söyle merhem et,
Tatbikin Suna ismine mağlub değil,
Lokman hekim arzında kimse muhtaç değil.

Yollar yolun gözükse geçsem silsilene,
Kibrit otu soldu da eyyam geçti yerine,
Bitmek bilmez beddua bu ne merhale,
Geliyor atın üstünde kılıcıyla şövalye.

Jerusalem kuşattı Uru Shalem önünde,
Eyyübi'nin settarı zilşan gece vaktinde,
Bir bende-i ahunun yazgısında ser hâle,
Tad sorarsın vakârım istediğin kadar al ye.

Muhammedce yaşama muhabbetle öl derler,
Aşkına perde olanı aşk sanan o akiller,
Muhammedin sırrında dediğin gelir geçmez,
Bir ömür dedikleri ne olsan böyle geçmez.