oy nazına yandığım
yıllardır sevdanı sırtlandığım
çoruh deyince sen gelirsin aklıma
yokluğun fırtına olur sevinçlerimi kırar
ülkem gibi ağlarım yâr
seni görüşüm artvin’de bahar
gözlerin karanlığımı yırtan iki yıldız
yüreğin ilkokulun bahçesi
sanki sen savşat’ın girişindeki efkar tepesi
insanlığında ağırlarsın herkesi
artvin gibi severim seni yâr
gülüşlerin artvin’in yeşili
dudakların çoruh’un avuçlarında açan narçiçeği
bilgiyle bakan görür gerçeği
sevgiyle örünce geleceği
hüzünü giyinmez dağlar
ne ben
ne de ülkem ağlar
kavuşmamız artvin’de bahar
kafkasların arkasından güle oynaya çıkıp gelen
güneş gibi
yokluğun ayazında donan bedenimi sarsan
beni yeni güne salsan
uyandırırım uyuyan sokakları
izine ayırırım yağmur toplayan çocukları
ben toplarım yağmurları
hep güzellikler eker güne
aşkı giyinen insan
insan en güzel anadilinde söyler sevgisini
ve türkülerini
yasaklanınca bir halkın dili
utancımdan söyleyemem sevgimi
ve türkülerimi
kendi yurtlarında yurtsuzlara sundum yüreğimi
evsizlere gecekondu oldum
cennetin uzaklarda aranmadığı artvin’de doğdum
kendimi mutluluğu taddığım sende buldum
çoruh deyince aklıma sen gelirsin yâr
içimi aşkın doldurur
bende sevgi okyanusu olur
gözlerine varışım artvin’de bahar
kaçkarların tepesinde bir çınarın gölgesinde
içilen rakı gibi sararsın beni
yırtıp atmak için hüzünü
kekre kokulu derelerde ararım yüzünü
kuşlar ki gökyüzüne fırça sallayan resamlar
tablolarından hep mutluluk damlar
sevdamı en iyi onlar anlar
zego kokulum aşk okulum
heder etmemek için ömrümüzün geri kalan günlerini ver elini
koynumda sen artvin’de bahar
Kayıt Tarihi : 30.5.2004 15:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Çeken gitti, ne var sanki gurbette?
Darılmakla çok haklısın elbette,
Ayrılığın payı büyük her dertte,
Hergün bir dert buluyorum Artvin'im! ..
Pişman oldum gurbet ele göçünce,
En güzel yıllarım sensiz geçince,
Efkar şarabından biraz içince,
Hasretinle doluyorum Artvin'im! ..
Mazideki günlerimi dün andım,
Hasretten,özlemden,kavruldum,yandım,
Hata ettim,yalanlara inandım,
Suç bendedir biliyorum Artvin'im! ..
Sıladan gurbete rüzgar esmiyor,
Çok uğraştım,gönül sana küsmüyor,
Ağlamak ta sızılarım kesmiyor,
Tenhalarda uluyorum Artvin'im! ..
Yad ederek,geçmişini dünleri,
Arıyorum mazideki günleri,
Gönlümdeki yediveren gülleri,
Gözyaşımla suluyorum Artvin'im! ..
Ayrılığa hep üzüle,üzüle,
Ozan oldum,dertleşirim saz ile,
Mendil yetmez,iki parça bez ile,
Gözlerimi siliyorum Artvin'im! ..
Özleyince ciğerlerim sökülür,
Gözlerimden kanlı yaşlar dökülür,
Şu gurbetlik,dert değildir çekilir,
Sanma bir gün gülüyorum Artvin'im! ..
Gri beton yamaçları,ovası,
Gelen pişman,lakin ekmek davası,
Suyu berbat,kirlenmiştir havası,
Hergün zehir soluyorum Artvin'im! ..
Benim gibi, gurbet ile yok aran,
Vardı ama,huzurluydu fukaran,
Şu gurbeti icat eden,çıkaran,
Hiç gülmesin diliyorum Artvin'im! ..
Geçen yine ekranlarda izledim,
Tutamadım gözyaşımı,gizledim,
İnan seni o kadar çok özledim,
Hasretinden ölüyorum Artvin'im! ..
Yaş dökmüştüm şu gurbetin yolunca,
Kavuşuruz,vakit,saat dolunca,
Ya çok zengin,ya emekli olunca,
Bekle beni geliyorum Artvin'im! ..
İrfan Gökdemir
Artvin i en iyi Artvinli olupta orada yaşayamayanlar anlatır.
O hasreti burnumuzda güzelliği.
Saygılar.
TÜM YORUMLAR (6)