Yürek bazen ürkek bazen cesur
Biraz tembel sanki bu sıralar
Kanadı incinmiş sanki uçmaktan aciz
Yanıklar var izleri yılların kapatamayacağı
Sanılır ki tebessümler mutluluğu yansıtır
Aslında bilinmeli ki tebessümler en etkili perdedir
Saklanası ruhun sızlayışını ne güzelde örtüyor değil mi?
Acıtsa da öldürmüyor sevda izleri sancılar kırık dökükler
Bazen kapkara olsa da masmavi bulutlar
Bir güneş gibi aydınlatır bakınca sanki gülüşler
Öyle vakit olur ki uçurumun kenarında olsa bile parıldar
Lakin atlamayı beceremez… Her zaman candan tatlısı gelmez
Bir an ürkekliğe bürünür acınası olur
Güçsüzlük sanki ilgiyi sürer ardına belki de korkaklıktır bilinmez
Ama öyle bir an gelir ki bundan da sıkılmıştır
Esip gürleyen yıldırımlar çakan gökyüzüne döner aniden
Zararı başkasına değil yine kendinedir yağdırır etrafına umudu
Ardından yine gülüşün güneşini parıldar gökkuşağı eşliğinde
Şaşkınlık verir biraz korkutsa da daimi saklantıları vardır arka yüzünde
Yürek kuşu artık uçma vaktidir bir diyardan topladıklarını diğer diyara ekmek için…
Zennehar yılmaz
30.05.2012 20:12:01
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta