Bir zamanlar adını her nefesimde fısıldardım. Her sabah senin hayalinle başlar, geceleri yokluğuna sarılırdım. Ama şimdi, artık seni özlemiyorum. Kalbim aynı yerinde duruyor belki, ama içinde sen yoksun.
Seni özlemek, en büyük alışkanlığımdı. Her hatıran bir yara gibi içimde dolaşırdı. Ama zaman geçtikçe anladım: Özlemek sadece kendimi yitirmekti. Ve şimdi, seni düşünmeden de yaşayabildiğimi görüyorum.
Artık seni özlemiyorum, çünkü seni özlerken kendime haksızlık ettiğimi fark ettim. Sen benim için yokluğunun ne anlama geldiğini bile bilmeden yaşarken, ben her an seni taşımaktan yorulmuştum. Özlemekle geçen her gün, benim için kayıptı.
Sana dair ne varsa, yavaş yavaş silindi. Sesin artık bir yankı gibi değil, uzak bir anı gibi geliyor. Gözlerin, bakışların... Onlar da artık üzerimde ağırlık yapmıyor. Seni unutmadım belki, ama özlemekten vazgeçtim.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta