Artık sen beni bekliyorsun

Rabia Balaban
80

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Artık sen beni bekliyorsun

Nereden geldiğini ya da getirildiğini bilmeyen, yaşadığı her şeye, konuştuğu herkese yabancı bir halim var şimdilerde. Gülünç ve acınası bir çaresizliğim, artık çok alıştığım acılarım var, bunca direnci için eğilip alnının tam ortasından öptüğüm ömrümde.

21.6.1998.annemi toprağa verdiğim gün.
İşte ilk Ogün vurdum sıkılı yumruğumu yazgımın ortasına. İlk o gün bildim ürkek bir gençliği kurban edeceğimi başka başka ömürlere. Kısacası kurşuna dizilmeye mahkûm bir ömür kaldı annemden sonra, annemden yadigâr bana.

Payıma düşen karanlık yağmurlarda tek başıma ağlamak oldu, bilmediğim her şeyi tek başıma almak hayattan yaşama dair tecrübesizlikler silsilesi içinde. hemde insan çeşitlerine dair hiç bir şey bilmeden. Bilmeden bir can nasıl acıtılır. Nasıl dağıtılır başka bir insanın ömür hiç düşünmeden…

Sonra zenci gecelerin sessizliğini keşfettim. Sessizliğini ve dinginliğini. Annem oldu zenci geceler. Sıcak hüzünlerimin içimi soğutan zamanları oldular. Rüzgârında anne kokusunu anne huzurunu bulduğum zamanlarım oldu zenci geceler.

Büyümeyi öğrendim tek başıma büyümeyi acıya acıya.

Peşinde koşup bulamadığım huzurlarım, şevkatlerim, vefalarım, dostluklarım oldu.

Peşimi hiç bırakmayan aldanışlarım…

Ve her aldanışında biraz daha acıyan canım.

Çocuk olmayı özledim; sorgusuz sualsiz pervasızlıklarımı, hırçınlıklarımı, gözlerimden yaş gelene dek gülmelerimi, yanlış yapmaktan korkmamayı, şımarıklıklarımı, her ne olursa olsun arkamda olduğunu bildiğim gücü, gözümden akan minicik bir damlada sığındığım tek limanı özledim.

Nefret ettim böylesi adaletsiz bir ömür düştüğü için payıma kendimden.

Sorguladım neden bir günde 30 yıl birden büyüdüğümü, çocukluğumun öksüzlüğünü, gözlerimin fersizliğini, içimin sessizliğini sorguladım.

Biliyorum

Sen olsaydın kış ortasında çiçekler açtırırdın ömrümde, bütün yanlışlarımın, yanılgılarımın, acılarımın, hüzünlerimin, mutsuzluklarımın karşısında ki tek siper olurdu senin yüreğin. Yanlış yapmaktan korkmazdım o zaman.
Bu kadar dik durmak zorunda olmazdım.

Şimdiyse yüreğimin sıkıştığı saatlerde kapatıyorum gözlerimi, uzak bahçelerde karanfiller toplarken düşlüyorum seni bana. Aklığınla, aydınlığınla çepe çevre sardığın bir yer düşlüyorum.
Gün ışığının yüzüne vuruşunu görüyorum anne, kokunu yayan meltemlerle savrulan saçlarını, osıcacık, kusursuz gülüşünü görüyorum.

Ve biliyorum sen geri gelmeyeceksin

İşte ozaman sonsuzluk duygusuyla tıkanan damarlarım sızlıyor, bir uyanış devrine geçiyor sanki bütün varlığım. İçimden ılık bir şeyler akıp gidiyor. Ve bir defa daha sarılmalarının kucağına koşmak geliyor içimden. Sarılmak ve bir daha hiç bırakmamak seni.

Hiç uzağına düşmemek.

Eminim bunların hepsini hissediyorsun…

bu yüzden seninde canın acıyor
Ve yine eminim ki
benden almak için bu yoksunluk hissin
Artık sen beni yanına bekliyorsun anne…

Rabia balaban ay

Rabia Balaban
Kayıt Tarihi : 12.2.2008 10:55:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Abdussemet Bingöl
    Abdussemet Bingöl

    Annesi ölen herkes alildir..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Rabia Balaban