Sabah kahvaltıda iştahla yenen gevrek ve sıcak boyoz buğusu
değildir artık İzmir
Mükellef sofralara hasret insanların
bir gevrek yahut boyozla
sabahın köründe başladığı
uykusuz ve yorgun mesaidir İzmir.
İzmir budur.
Siz İzmir’e bir de böyle bakın.
*
Kadifekale’den çığlık çığlığa yola çıkar yoksulluk
-sivil polis nezaretinde-
Varisli bacaklarıyla işe koşturur tezgah arkası kızlar
Çocuğunu kreşe terk etmiş
otobüse- trene koşturur
ve hep geriye doğru ilerler işçi kadınlar
Umudu geride kalmış bir annedir artık İzmir.
İzmir budur.
Siz İzmir’e bir de burdan bakın.
*
Derin ve garip çelişkiler atlasıdır İzmir
Bir yanı arı-süt
Bir yanı pire-bit
Bahtiyar insanlar süslü köpekleriyle dolaşır parklarında
-Bu hayvanlar hususidir; tıpkı insan gibi yaşar:
Hususi yemekleri, hususi gocukları…
Hastalandı, hususi doktorları-
Rahat budur işte…
İnsanlarsa hayvan gibi yaşar İzmir’de
Ve hususiyetsiz ölürler bir köşede
Hayat budur işte.
*
Her gün suyuna toprağına koşar
Ekmek diye aşk diye bir şu kadar insan
Aydınlık ve ışıltılı sabahlara koşulu rüyalar
Dilde dualar…
Fakat artık zaman o değildir
gökyüzü o değildir
Artık bu şehir
çabucak kirletir
Aldanmaya/aldatmaya koşar hep aynı yaşamın çocukları
Aynı sefil hava dolaşır ciğerlerde
Sokak başı uçurulan rengarenk balonlar
Bahtsız insanların suratında patlar
Ve güzel olan ne varsa bir bir söner
Umutların göçtüğü vefasız bir iklimdir artık İzmir
İzmir budur.
Siz İzmir’e bir de burdan bakın.
*
Bereketsiz bir harekettir İzmir.
Sokak başı etkinlik…
Havada fişek, yerde eğlence, fuar, panayır…
Meydanlarında eylem
Kimi bağırır, kimi haykırır
Her köşede bir nutuk; söylem üstüne söylem
Çaresiz öfkeleri yutan sinsi bir girdaptır İzmir.
İzmir budur.
Siz İzmir’e bir de burdan bakın.
*
Akbabaların tünediği çıtır kızlar çöplüğüdür Kordon
Burda çüş diyene kadar sürer cümbüş
Ve azami ücretler ödenir masalarda
Herkes memnun, rahat ve mutlu
Kimsenin keyfine karışmaz kimse
Prozaklı gözbebekleriyle bir memur bakar yalnız
Bir saatte bir maaşın harcandığına
Kayıtsız ve sorusuz seyreder bunu
‘Nasıl’?
yok
‘Niçin’?
yok
Öyle bir sarhoşluk ki
her resim flu
Kimse sormaz nedir bu
Komşusu aç iken tok sevişenler cennetidir İzmir
İzmir budur.
Siz İzmir’e artık burdan bakın.
*
Özgürlüğüne düşkündür İzmir
Özgürlüğün bütün cephelerinde sevişir
Çimde, sokakta, durakta…
Her yerde arsız bir çift/leşme vurur çocukların gözüne
Bencil ve hoyrat kahkahalar çarpar yaşlıların yüzüne
Ve mehtaplı gecelerde anılmaz kimse
Özgürce hayatını yaşar İzmir
Başka kimse yok gibi
Yarın yok gibi
Günübirlik kiralanan müstakil kirli bir evdir İzmir
İzmir budur.
*
İzmir’in dağlarında açan çiçekler
Alsancak’ta kopartılır gece olunca
Ve üç otuz paraya satılır goncalar
şehvete yanmış loş lambalar altında
Hayasızlık karanlığa karışırken sarhoş ve sinsi adımlarla
Bir izbeden acı çığlıklar yükselir
Kulaklar bu saat işitmez olur gözler kör
Kıbrıs Şehitleri’nde şehit edilir onur
Ve merak bile edilmez neler olup bittiği daha içerilerde
Kanıksanmış kepâzeliktir artık İzmir.
İzmir budur.
Siz İzmir’e bir de böyle bakın.
*
Müzik bedenin gıdasıdır müzikhol kapılarında
Çıplak bacaklarıyla tüm gün müşteri bekler Hamiyet
Histerik ve otomatik kahkahalarıyla bahşiş toplar bu kız
Ayıp düşlerini anlatır salyalı paralara
Oysa o düşlerde deniz vardır
hiç söylemediği
Bir gemide alıp başını gitmek vardır uzaklara
Her gece aynı düş ve kahkahayla yatar Hamiyet
Ve bir gün
Bir
Erkekçe vurulur
ücreti ödenmeden
Hamiyetin demir aldığı kimsesiz bir limandır artık İzmir.
İzmir budur.
Siz İzmir’e bir de Hamiyetle bakın.
*
Medeni bir kızdır İzmir
Bedevilerce iğfâl edilmiş bedeni
Derin hâreler uçuşur efkarlı gözlerinde
Yüzünde eski günlerden bir yarım tebessüm durur
Artık her gülüşü yalan
her neş’esi ölüdür
Faili ma’lum bir cinâyettir İzmir
Siz İzmir’e bir de böyle bakın.
Mustafa ACAR
Mustafa Acar
Kayıt Tarihi : 18.3.2021 22:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!