Artık Gelmesen de

artık gelme sende,
yüreğim kaynar durur yine artık gelmesen de....
hangi vurgularda ezdiysen tenimi,
çocuk bağırtılarıyla götür kokunu bedenimden....
nazar değsin eller değeceğine dudaklarıma,
kafirler bilmez hangi yöne dönüp eğileceğini....
ruhuma üfürüp de üzerime et giydirene ederim dualarımı,
denizler verme bana,
limanlara da bağlama gözlerimi,
şeytani aşklardan esirge beni.....
bin parçaya bölünsün dilim,
dilim dilim kesilsin içinde sen olan kelimelerim,
kendimi ''ekmek gibi nimetten'' değil,
''SEVMEK gibi edepten sayarım sonsuza kadar......
çok insan kaybettim,
yok sihirbaz falan değil ellerim,
toprak da değil gördüklerim,
ya da
göremediklerim.....
her bulut geçer gider maviliklerin sonsuzluğunda,
kalıcı değildir ne ışık ne gece,
güneşten kopan her parça yıldız olup asılmaz samanyoluna.....
boş sokaklar taşımaz yüreğin çığlıklarını,
süngüsüne takılır yalnızlığın ısınmayan sevdalar,
kirli bakışlara şemsiye açılmaz beyaz yağmurlarda....
canın sıkıldığında bir darbe daha vur renklere,
solmuş yanaklardan bir can daha al,
kemiğini soy derbeder hücrelerde duvarlara hüzün çizenlerin,
zebani ol yüreklere atılmayı bekleyen ateşlerin kenarında....
kaldırıverdim aşkımı,
mistik inançların peşinden koşan itlere benzemesin diye,
peşin hükümlü;
prangasına sahip çıkar ayağını incitsede,
yara berelerin akıntısında burkulan yürekler,
gün saymaz esir olduğu gözlerde,kirli değil ise....
göz çukuruma düşen bu yeni sevdaya sitem etmez yaşlarım,
başlarım dokundurmaya süzülen sayfalarda hissimi,
sarılmak öyle beden teması olmadan sıcaklığını vermez kalbe,
can kaslarım gerilir,
yüreğimde davullar çalınır ama her kız oynayamaz içinde.....
artık gelme sende,
gelmesen de,
sevmesen de,
görme sende,
bilmesende,
bir oltaya kaç balık sığar? edepsiz denizlerde.....