Sevmesini bilemeden ölmeyi öğrendiler, diye yazıyordu tek kişilik mezar taşında...
Tek bir beyaz gül dikilmişti nemli toprağın üstüne. Boyu biraz uzamıştı gülün ve birkaç yıllık gibi görünmüyordu bile. Cılız ve de kurumak üzereydi belki de...
Birbirlerini tanıyamadan bile belki de gömüldü biri diğerinden önce...
Hayat dedim, hayat, hep en yakınındakine vurdurur kendini en önem verdiğine en değer verdiğine, en özleyeceğine ve kokusunu en çok özleyeceğine vurdurur en çok sevdiğine hırpalatır kendini...
Kim bilir kaç yılın özlemleridir bu cümleler ki hâlâ düşünülünce merak ve özleyişe atar insanı...
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Alıp başımı gitmeyi yollar boyunca
Seyretmek bir bozkır akşamını camından bir otobüsün
Masal şehirlerini geçerken hızla
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Devamını Oku
Alıp başımı gitmeyi yollar boyunca
Seyretmek bir bozkır akşamını camından bir otobüsün
Masal şehirlerini geçerken hızla
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de