Nerden haberim olacaktı benim,
gülden, bahardan...
Kendisinden başka canlı olduğunu bilmeden,
yaşarken köhne dünyamda...
Bu yetmezmiş gibi hiçbir yeşilliğin barınmasına izin bile vermeden,
kurumuş çöllerin kumları ile kaplı bir yürek taşıyorum göğsümde...
İşte, nice yağmurların bile söndüremediği,
ihanet ateşinin dumanı tütmekte iken hala ince ince,
tek pencereli evimde...
Yeni bir kıvılcım mı çakıyor yoksa,
aynı ateşten kalan gri küllerin arasında?
Yoksa yeni bir ateş mi yanmakta?
Maddenin üç hali var derler ya, bende ekleyeyim…
Aşk ta ateşin sıvı hali herhalde,
Yürekten, damarlara…
Taşlar da oturuyor yerine yavaş yavaş…
Kelimeler, satırlar, cümleler,
tamamlıyor aşkı, büyütüyor zamanla…
Ve gözler…
Bir sebepten açılıyor artık dünyaya,
senin gülen mavi gözlerini görebilmek için…
Bir adımlık mesafede duruyorsun bana,
uzanıp, uzanıp tutuverecekken seni,
gözümü açıyorum ki kayboluyorsun…
Neden bu gitmeler sevgili?
Görüp de dokunamamak, konuşamamak, nereye kadar?
Vazgeç artık günbatışına denk gelecek ömrümüzü,
ayışığında harcamaktan...
Seni sevmek varmış nasipte...
Sensiz yaşamak mı?
Artık çok geç…
Kayıt Tarihi : 13.11.2006 21:10:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Bedri Kenan Karaal](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/11/13/artik-cok-gec-11.jpg)
Yüreğine sağlık.
TÜM YORUMLAR (4)