Bana arzız tezler sunuldu yıllarca
Kimisi turuncu kimisi koyu kırmızı
Bir gün hafızamı ayaklar altına alan
Tecime hazır duyguları ıskalayarak
Kayıp bir zamanın dışına taştım
Gölgeler içinde indim ruhuma.
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Güneşi avuçlarıyla içen çocuklar
sadece gülüyorlar
zamanın kanıtlayamadığı
devrin sahte kahramanlarına,
ne hoş bir çalışma olmuş usta kaleminizi yüreğinizi kutlarım
Ben 50 yaşıma geldim ,bebekliğimden beri darbeler ,enflasyon ,terör rahat vermedi bu millete ,acaba aciz yönetimler mi bize bunu çektirenler,iktidara gelen muhalefetteyken dediğinin tersini söyledi hep.Koltuğa oturanın görüşleri değişiyor ne hikmetse.Kutlarım kaleminizi.
Merhaba üstad,
İnsan başkasının ağzıyla yemek yiyebilir mi? Biz yıllarca yedik. Peki başkalarının ağzıyla konuşa bilir mi? O da olmaz. Peki başkalarının beyniyle düşüne bilir mi? ..
Kutluyoruım Tam Puan.
Biz hiç kendimiz olamıyoruz da ondan olsa gerek ne batılı ne doğuluyuz ikisinin arasında sıkıştık kaldık ne ileri ne geri gidebiliyoruz.Tebrikler üstad güzel anlatımınız düşünceye sevketti beni...On tam puanım panonuzda.....Saygılarımla....
Şairimizin güçlü anlatımıyla etkileyici ve düşündüren, yıllarca okunup ta sayfalarda ismini duyuracak eser...Benden TAM PUAN.KUTLUYORUM NARİN RUHUNUZU.
gündemi sarsacak kanıtlar
ağır ceza reisinin
vicdanında saklı.
Tebrikler. Gündelik çelişkiler içinde yoğrulmış bir şiirdi.
Toplumsal bir aşk romanı okudum sanki...tebrikler İbrahim Bey..size özgü söyleyişlerdi yine..saygımla...
Bir zamanlar senin
uçsuz bucaksız denizdi gözlerin
sen gözlerini yere serdin
alnını ortadan biçen
beyninde yasak düşüncelerle gezdin
sen yıllarca
aklının bir yanı sağda bir yanı solda yaşadın
aslında senin
bu coğrafyada yoktu adın.
Ban bu dizleriniz ' kadının adı yok' isimli bir kitapta geçen cümleyi hatırlattı. Kadın sever ama sevdiğini asla belli etmez, erkek ona ' seni seviyorum diyeceksin' diye emir verdiğinde söyler.' diyor du.
Henüz hayatın ilk basamağına çıktığımız anda konur yasaklar beynimiz ve o yasaklarla büyür ve gelişiriz. Sonrasında ise yasaklardan kurtulmanın çaresini arar eme bir defa boyun eğdiğimiz için, baş kaldırışımız bile asilik olarak algılanır ve yine susturulup, hatta ismimizin yüksek ses ile söylenmesine bile karşı çıkılır. O yine kendi sessziliğinde ulaşamayacağı kendi rüyaları ile baş başa kalır. Arsızdır rüyaları ama yalnızca rüyadır işte yüzeye çıkması yasaktır çünkü.
Sevgili hocam çok özel ama beni sorgulamalara iten bir şiir okudum. Kaleminizi kutluyorum. Tam puanımı bırakırken sayfanıza saygılarımı gönderiyorum yüreğinize
Bu şiir ile ilgili 98 tane yorum bulunmakta