Arsız Erik Ağacı
Ah..Şu erik ağacı,
Ne arsız şey...
Ne güneşli bir bahçesi,
Ne de kendini seven
Bir bahçıvanı var.
Kimsesiz,çör-çöp içinde,
Tek arkadaşı ağaç kurtları,
Ve örümcekler...
Mahallenin şımarık çocukları bile,
Taş atmazlar dallarına.
Çünkü meyve veremez,
Koparırlar tomurcuklarını,
İncitirler taze filizlerini.
Bazen birileri iç çeker hayıflanır..
Yine mi çiçek açtı diye.
Bazen küçük bir çocuk,
Bir dal çiçek koparmak için,
Tepinir de tepinir.
Koparırlar günahsız çiçeklerini,
Doyumsuz çoçuğun
Hercai zevkine ikram olsun diye.
Her gün yolumun üstüne çıkar,
Önünden geçmemi bekler! .....
Hani.. göz ucuyla bakacağım,
Günaydın diyeceğim ya! ...
Tek istediği buydu.
Ne okşanmak,ne de dallarına dokunmak,
Mutlu olurdu göz kırpmamdan,
Sevinir.Alabildiğine açar.
Bembeyaz umut dolu çiçeklerini,
Erikleri olmasa da,
Sevgisi kadar.
O zaman yüzünü göğe çevirir,
Güneş’e selam verirdi.
Bazen görmemezlikten gelir,
O tarafa bakmaz yürür giderim.
Hiştttt!
Hey
Öhö...öhö! falan.
Olmadı.yok.. yok..
Fırlatırdı arkamdan,
Cılız çiçeklerini yaprak-yaprak..
Ruhuma.
Gözümün içine sokar sankı!
Arsız erik ağacı...
İşte o zaman dayanamam.
Göz pınarlarım patlar,
Köklerine akar göz yaşlarım.
Ben ağlarım...
O sevinir...
Mutlu oldun mu?
Arsız erik ağacı! .
Mürüvvet Suner
Mürüvvet SunerKayıt Tarihi : 10.12.2010 09:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
begeniyle okudum
-Ablam!!!
-Nereye gitti diğer şiirleriniz?
LÜTFEN TEKRAR YAYINLAYIN
GELSİN-GÖRSÜN DOST-DÜŞMAN...
.
Saygılar Sunarız...
Vesselam
TÜM YORUMLAR (4)