Arsız Aşk Şiiri - Adem Cil

Adem Cil
1

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Arsız Aşk

Bir buse olup dudakların, bak değiyor tenime
O öpüş ki hançer gibi, nasıl sokuluyor nefsime

Kapanmış gözlerinle, verirken aşka arsız seni
O dudaklardan tutkuyla, çekiyorsun içeri beni

Eller dolanır ve gözler, son düğümü atarken
Bir davet gelir sıcacık, ateş her yeri yakarken

Alevler içindeyken ben, nefesinde dumanım tüter
Sen dokunsan ah olur, ben dokunsam acım biter

Yanağına değerse bir de elim, ateşini çalar senden
Ateşlere düşmüş tenin, söyle çok mu görülür benden

Dudağından aldığım nefes şimdi, insin boynundan aşağı
Gerdanında dinlensin ve sarsın beline ateşten kuşağı

Eller yer ararken kendine, omuz başlarından kavrayacak
Dudaklarım halinden memnun, sana adres sormayacak

Az daha dermanım olsa, tırmansam sendeki tepelere
O tepeler ki avcumda erirken, çıkarsın beni zirvelere

Göğsünde savaşlım seninle, sonunda zafer benim olsun
Dudaklarım bayrak olup, tam göğüsün ucunda dursun

Belki tutarsın beni o anda, hatta okşarsın başımı delice
Sımsıkı bastırırsın sonra, göğsündeki öpüşleri sevince

İnmek gerek artık aşağı, yastık yaptığım tepelerden
Başka bir davet gelir zaten, çayır çimen derelerden

Kaysın eller de aşağı, sevip okşasınlar göğsünü hem
Öpüşler aşkın göbeğinde, alıyordu kahvenden dem

Kıvranırken zevk içinde vücut, iki büklüm olur belin
Saplayacak bir yer arar, hançer olmuş tırnağını elin

Yutkunurken zor bela, boynuna geçen ilmek elim
Boğmak isterim kendimi, susturulmuş sensiz dilim

İçmek için aşk suyundan, vadiye doğru inmek gerek
Sakınmadan dilden aksın, karanlık yurduna girmek gerek

Diz çökmüşüm önünde ve aralamışken sen kendini
Çılgına dönen arzum yıkar koyduğun her bendini

Uzansın ardına kolum ve elim dağların arasında
Tutunup çeksin kendine, ağzım vadinin yarısında

Daha da sokulsam içine, değer mi dilim suya bilmem
İçmeden suyundan yudum, vadinden geri dönmem

Hani dilinde bir ah olur da, seslenirsen gel al beni
Almaz isem her defasında, taştan taşa sen çal beni

Tırmanırken vadinden, görünür ufukta iki göğüs ucu
Öpmeden geçmek olmaz, işleyemem ben bu suçu

Gerdanına dizili, inciler bırakacak arsız busem
Boynunda kolye misali, her bir yerini öpsem

Tutunsam bir bacağından, aşkla diğerinden ayırsam
Açılan aşk kapından içeri, girme hevesimi duyursam

Göz gözeyken sorar içim, girsem mi kapından içeri
Yanar tenim hem ne biçim, aksın ateş ordan dışarı

Ve yüklenirken kapına canım, yerim içinde açılır
Uzanırken en derine arsız, aşk vücuda saçılır

Ölüme giden yolda, diriliştir öncesinde halim
Dirilmiş olanı aslında, öldürmeyendir gerçek zalim

Sar sımsıkı şimdi beni, erisin içindeki ateşte ten
Girmişim yuvana nihayet, daha ne isterdim ki ben

Sönsün artık yangınların, suyum içinde aksın
Dinsin şehvet tenimde, seni aşkım yaksın

Ol dileğim gerçek imdi, vaktidir durulmanın
Sever misin diye kalbe, zamanıdır sorulmanın

Arsız halim sana diye, yazılmıştı birkaç dize
Sorma aşkı yarım aklım, böyle geldi anca söze

Adem Cil
Kayıt Tarihi : 6.1.2024 15:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
ÖNCEKİ ŞİİR
SONRAKİ ŞİİR
Hikayesi:


Hayalden ibaret

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Adem Cil