Bir tutku -
taşla çevrili bir yediveren
ve etrafı daracık sokaklar,
mülâkatı kahve ile
saksıda lale, iki, üç tane,
güneş süzülüyor parke parke.
Cadde cadde yankı toz duman.
Bukê, bir motor sesinde,
havadis ki bekliyor.
Tezcanlı pekâlâ -
tutunuyor bir kola
otobüste,
yağmurlu havada,
camların aynasında,
bir cümle var aklında,
dört kelime, on hece.
Bir kelâm tüten içinde,
hayâl tütüyor,
hayali kalbine çarpıyor
kanadı pır pır kelebeğin,
gözleri çapraza dalıyor.
Figanın,
yumuyor gözünü, kirpikleri nemli.
Birşey uğulduyor arkasına dağların.
Kayalardan tarlasına elma ağaçlarının.
Bülbüller okşarken başlarını
lale var, bir tane,
sevimli o gecenin sessizliğinde.
Rüzgâra karşı duruyor serinlikte.
Öteberi,
"yok bişey, yok bişey işte -
Allah Allah, nesi var" acabası.
Ürperiyor, cırcır böceğine,
sessizliği baltalayan ritmine,
etrafına baktığında uçsuz bucaksız.
26 Ocak 2017
Erhan BalabanKayıt Tarihi : 27.1.2018 19:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!