balkonuma güneş, odama kızıllık düşer
yerler,
kızıl kıyamet
saçlarsa yapraklardır.
gözler ise gökyüzü,
yüzü,
ışık gibi, güneş gibi,
bulut gibi
görmek istediklerimizi çizer.
söyle bana sev-gi-li-m-o-na
nedir istediğin, söyle sen
özlemek tuhaf mıdır?
bu yorgunluk,
bu üşümek neden.
keşke söylesen.
ben
artık üşümek istemiyorum.
susmaksa hiç.
seni seviyorum diyebilmem ise
bana bu kadar,
bu kadar da uzak tutulmamalı
böylesi
bir türlü anlayamadığım
sevgime zarar.
mesafeler keder.
yine balkonuma güneş, odama kızıllık düşer,
ama ötesinin imkan ve ihtimalleri
artık daha uzak.
mesela şimdi istesen
sana gökyüzünü irtisam edemem.
ancak uzaktan gülümsemeler,
sarılmalar ve seslenişi
görür, hisseder ve duyarım.
fakat yine de silemem gözyaşını
yakar yüreğimi gözlerin
uzanamaz ellerim.
birbirinden habersiz kurulan hayaller
bazen
işler, saatler gibi
ben saatimi kırdım senin için
öyle ki çıkartmam bile sesini
çünkü sen geceleri
o sesle uyuyamazsın
bense içli içli, uyuyuşunu seyrederim.
dinlerim nefesini.
niye böyle oldu,
hiç bilmem,
“olanlara rağmen ben
aynıdan daha yükseklerde seviyorum"
seni artık…
sen bu ses tonunu bilmiyorsun.
duymadın.
ama benim bildiğim bir şey,
ben gülünce
sen de gülüyorsun.
görüyorum
duyuyorum
biliyorum
ve hatta seviyorum.
Kayıt Tarihi : 6.5.2021 16:10:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Zaman, mekan ve imkanlar güzel olan şeyleri zedelemek için bütün tuzaklarını önümüze seriyor. Ben bu yolda çocukluğumda olduğu gibi sek sek oynayarak ilerliyorum. Bilmediğim, görmediğim, sonun olmadığı yere doğru. Çünkü, sonun olmadığı bir yer. Bu şiirde habersiz olmanın, belirsiz olmanın getirisi olan ve aynı zamanda hayallerin, hatıraların ve umutların getirisi olan sözler, düşünceler ve duygular bulunuyor. Yine yazdım bir şeyler dediğim cümleler burada. Şiiri yazarken hep gülümseyerek yazdım. Öyle uzaklara filan bakarak değil, yanımda, yöremde yaşadığım güzel hatıralara bakarak gülümsedim. Akla gelen kötü, iyi olmayan hatıralarımı kucaklayıp onları da kabul ettim. Yüzlerine doğru dönüp üzülmedim. Çünkü onları da seviyorum. -Nasıl olur, bunlar kötüydü ve bu yüzden nefret ediyorum o zamanlardan- gibi cümlelere, düşüncelere, duygulara uzaktan el sallıyorum. Yani "Cebeci'de Elveda" gibi bir şey. Sana gelecek olursak; zayıf düştüğün anda, sıkıştığında, sıkıldığında, yapacak hiçbir şeyin olmadığı, çaresiz kaldığın anda güzel olduğun yerlere uğra. Sevgiden bağımsız bir yerin ve değerin olduğunu unutma. Bazen her şey, her şeyi kapsayacak kadar her şey değildir. Şapkalı a'lar gibi.
beğeni ile okudum
TÜM YORUMLAR (1)