Dağıttım bu dünyada çok hediye,
Gelirimin el verdiği nispette.
Cennette de meleklere veririm,
Götürebilsem bir gül yüreğimde.
Kayıt Tarihi : 9.2.2008 01:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ANILAR, ANILAR Uzun yıllar önce ilk kez reklamla tanıştığım günü sizlerle paylaşacağım. O yıllarda (1964) Mudanya'da oturuyorduk ve orta okul son sınıfa gidiyordum. Güzel ve sıcak bir öğleden sonrasıydı. Annem bir arkadaşının gününe gitmişti. Giderken "Kardeşlerin okuldan gelince onlarla ilgilen" diye tembihlemişti. Evimizin önündeki küçük bahçede oturuyor, caddeden gelip geçenleri seyrediyordum. Evimizin az ilerisinde caddenin kenarında arkası kapalı bir minibüs durdu.İstanbul plakalı bu araba niye burada durdu diye merakla onlara bakıyordum.İçinde iki tane bey vardı ve bir tanesi eline mikrofonu aldı: "Kullanılmış bir FAY kutusu getirene, yeni bir FAY kutusu ve sürpriz hediyeler vereceğiz" diye anons yapmaya başladı O yıllarda şimdiki gibi çeşit çeşit detarjan ve temizlik maddesi yoktu. Annem çamaşır için PERSİL, lavobolar ve gaz ocaklarının tencerelerin altına bıraktığı isleri ovmak için FAY marka temizlik maddesi kullanırdı. Kasabamızda ilk defa böyle bir reklama şahit oluyordum ve anonsu defalarca dinledim. Mahalleden kimse arabanın yanına gelmiyordu. Hanımlar pencerelere çıkmış seyrediyor ama kimseden ses çıkmıyordu. Mutfağa gidip eviyenin yanında duran FAY kutusuna baktım. Kutu silindir biçiminde kırmızı renkle kaplanmış , üzerinde siyah büyük harflerle FAY yazan karton bir kutuydu. Islanınca karton yumuşamış ve annem kutunun üst bölümünü yırtıp atmış. Kutuyu bu şekilde götürmeye utandım. Bir yandan da annem gelince "Niye yabancılarla konuşuyorsun" diye kızar diye çekiniyorum. Tekrar bahçeye çıktım, adam anons yapmaya devam ediyor: "Bu mahallede hiç kimse FAY kullanmıyor mu?" diye soruyordu.İstanbullu beyler bizi dünyadan bir haber sanmasınlar, mahallenin adını kurtarayım diyerek cesaretlendim ve yırtık kutuyu alıp arabanın yanına gittim. Hemen arabadan inen bey elimden kutuyu aldı " Teşekkür ederiz küçük hanım" deyip arabanın arkasından bir torba çıkarıp bana verdi. Torbada yeni bir FAY kutusu, bir tane PURO sabunu, bir tane de içinde bir paket margarin olan(SANA) kırmızı mika kapaklı kutu vardı. Ben çok şaşırmıştım, teşekkür ettim ve yırtık kutuyu almak isteyince, " O bizde kalacak, fabrikaya teslim edeceğiz, size bu hediyeleri verdiğimizi kanıtlamak için" dedi ve arabaya binip gittiler.Ben de torbayı götürüp mutfak masasına koydum ama hala endişeliyim annem ne der diye. O arada ilk okula giden kardeşlerim geldi, onları içeriye aldım. Daha sonra annem geldi, mutfakta torbayı görünce şaşırdı: " İnci bunları kim getirdi ?" diye sordu, ben de olanları anlattım. Annem hiç beklemediğim bir tepki gösterdi: "Aferin, benim akıllı kızım" diyerek bana sarıldı ve öptü. Yıllar sonra FAY fabrikasının sahibinin bir deniz kazasında öldüğünü radyodan öğrenince bir yakınım ölmüş kadar üzülmüştüm. Çocuk yüreği ne de olsa , küçük bir kasabada önüne gelen bir armağanla çok mutlu olmuşum demek ki. Üstelik annemden kocaman bir AFERİN almıştım.
Davetsiz ziyaretlerim cümlesinden gönül sahifenize yaptığım ziyarette mola verdiğim bu gönül gülünüzü sulamak niyeti ile tam puanımla tebrik ediyorum ve ant.listeme alıyorum. selam ve saygılarımla efendim. Kalınız saadetle
TÜM YORUMLAR (7)