Hangi yüzünden çekildi aşk yüzün. Hangi bakışın geometrik açılarında sende kalışımın hesaplandı. Dik açılar gibi miydi bakışın. İçi alınmamış doğruların ekseninde kalan ömrümün bilinmeyen dili misin yoksa. Neden sayılarım ıslak.
-Bu günde yoksun.Neden geçiyor zamanın amansızlığı.
-Damlaların nereliydi?
-Islattığı yüreğimde hasılat rekoru kıran vicdanımın ürünlerden yiyecek misin yar.
Bir mektuba yapıştırılmış pul gibi sensizliği yaşayan kulum.
Sakın telaşlarımın talaşları arasında tozlara, uzlara karışıp atılmayasın.
Yazılacak kadar kaderime tansıl yarınlarım var.Sen yar kal uyaklarıma.
Sen dizelerimin dizi ol, ben dizinin dibinde yazmaya devam ederim. Yüzüklerin yüzü varmış, sen hangi yüzüğün yüzyıllık benisin.
-Hangi yüzün coğrafyasında geoit vuslatlar oluşturdun.Hangi şeklin içine sığar içindeki yüzün şekli.Hangi güzele, hangi büyük aşkın perisine benzerlerin var?
-Yüzünün bilindik kalışlarında ömrüme aşk yüzü olan yüzünün temizliği var.
Benim yüzüm, senin yüzünden başka güzellerin yüzüne meyil olamaz.
Hangi leyla’nın kınalı yüreğine meftun ettin beni.
-Son bakışın neden hüzünlere ölümsüz senler bıraktı.Sen nemli gözlerinle ders mi verdin.
Hangi damla ünleme çok şey anlattı? Neden ahlarımda ıslak izlerin var.Sen mi yazdın ünlemleri bilemedim.
Hani arkana bakıp giderken eriyen beni gördün mü?
*İşte, sevgilim dünyanın en zor olayı gitmek zorunda kalışlarda arkaya salınan son bakışlar.Başını çevirip son kez bakışlardan daha zoru var mı ki?
-Hani son kez baktığında gözlerinden inen damlaları siliyordun, senden önce giden o damlaların düştüğü yere , yare geldim.
-Ciğerim kalmamış sevgilim.Ben o, anı yaşadım.Nasıl dayanır ki ciğer.
Severek giden bir sevgilinin giderken arkaya bakışlarını.İşte o son bakışların içsel hüzünler denizinde eridim.Bekledim, arkana bakıp ben ne yaptığımı ya da son kez görmek için baktığında. İçimde oynanan filmin de sonu gibiydin.
-Her şey film gibiydi. Binip gittiğin arabanın camından arkadan bakışı gibiydi film.
-Sahne tanıdık. Gözleri nemli sen, içi ,dışı, ömrü çürüyen ben.
Sen bin tanemken bir başkasına bir tane olmaya mecalim yok.
-Tane tane topladım seni şimdi.N’ar haldesin,yangınlarıma düş olma seyrindesin. Şimdi topla beni bir kerecik. Şimdi topla beni n’arında. Şimdi beni topla son bakışında.Son kezlerin keratında kerelerimin ıslaklığını kurut.
-Bir kez daha ağla,imam Hüseyin gibi. Bir kez daha ağla Gazze’de aylık bebek için.Bir kez daha ağla, şehidin annesi gibi.
-Bir kez, hep de benim için ağla. Yüreğim Kerbela, Gazze,Bağdat, Şam, Bosna, Eritre, Somali, Hama…
-Çok kez ağlar, çok kez ıslasıl yarınlar sunar mısın?
Ben’ler içimde pınarları sağıyor. Sol yanımda akıyorsun aşka. Dalgalar ,algılarımın köpükleri arasında.
-Ruz-i mahşerin sırrında aklanıyor kademlerim. Züleyha eteğini sana vermiş olmalı ki bu kadar etik duruşa beni yazmışsın.
-Suluboya yazılmış geleceğin sulu gözlüsü olarak ıslak imgelerime kadar dayandı yüreğin.
-Patates üstüne yazılmış yazgılar değildi boyanmış geçmişim.Biz geleceğin gökkuşağında renk renk aşka eklendik.
Zahirlere dair şiirler yazdık, zuhurun simge gözünde gördük yaşanırlılığı
Alegorik özlemler çizen ressamın tuvalinde dudaklarının aşk ucu kubist vuslatlar sundu.
Birleşik gitmeler kurduğumuz hüznün cümlesinde yüklemin dilsiz.Yükleminden sonra başlayan üç noktalara yüklendi ömrüm.
*Uçlara kadar gitti kaderim.En uçta metafizik gölgeler belirdi.
Son değilmişsin meğer.İlk de. İçime karışmış aşk şehrinin prensesisin.
-Sırlara ayna, aynalara ana, analara güzel yarınlar sunan yarin isimsiz dilisin.
*Bana lanetlenmiş kentler sunma. Lahitlerde değil yüreğimin yazılmamışı.
İsimsiz şehirler uğruyum. Uğur böcekleri kurur aşkımızı.
-Perilerin sofrasından permalaşmış umutlar sun.Birikmiş özlemlerin denizinde kirli emellerimi yıkamalı göz pınarların, söz şelalen.
Hiç açılmayan mektubun içinde bırakma içimin diyemediklerini.
İçimdeki çocuk büyük bir yazar. Yazmalı seni özelce.
Susturulmamış iç çocuğun algı bombasıyım
Varılmamış sevdaların rindiyim
Esirliğim,hüsranlarımın, sana yenilişimin zindiyim
Senden başka her güzel küfre aynayken
Oysa sen sevda cennetiydin
Bu kutsi yürekten gidemem
Gidemem ki gitmeyi bilemem
Arkana dönüp okur musun seni unutamayışın her yazısını, sızısını…
23.23. 2011
Kayıt Tarihi : 25.11.2012 01:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!