Bir yılı aşkın bir süredir Antoloji üyesiyim.
Binlerce üyesi olduğunu bildiğim şiir ve edebiyat üzerine hizmet sunan güzel bir site.
İyi taraflarından biri de, “YETKİLİ ŞAİR” üyesi olan şairlere gerçekten güzel bir yetki verilmiş. Herkes sayfaların standart düzeni içinde özellikle şiirlerini ve yazılarını rahatlıkla yayınlayabiliyor ve diğer bütün üyelerle rahatlıkla da paylaşabiliyor.
Her gün ortalama 5.000 - 10.000 civarında ziyaretçi olduğu sayfalarda belirtiliyor. Tam şu anda 6.078 ziyaretçinin olduğu ibaresi görünüyor. Bu da siteyi her gün pek çok insanın ziyaret ettiği anlamına geliyor.
Hafta sonları ziyaretçi sayısı mı? ..
Sormayın efendim, sormayın, dertliyiz...
Zor günlerimiz, gına getirdiğimiz günler…
Yetkililere, böyle bir siteyi başarıyla sürdürdükleri ve güzel bir imkân sundukları için içtenlikle teşekkür ediyorum.
*
Asıl konumuz bu değil elbette…
Arkadaşlık teklifleri…
Kim, kiminle neden arkadaş olmak ister, daha hâlâ bunun sebebini anlayabilmiş değilim. Anlaşılmayacak bir şey yok aslında, ama o kadar hassas dengeler üzerine kurulmuş bir arkadaşlık anlayışı var ki? ..
Hassas dengeler diyorum, bu konuda da çok dengeli davranıldığını düşünmek sanırım biraz safdillik olur. Biraz, karşılıklı çıkarlar desek çok daha yerinde olur. Biraz da hoş vakit geçirmek adına, belki biraz da edebiyatla, şiirle uğraşmak adına kurulan arkadaşlıklar...
Bu duruma güzel bir bakış açısı demek de mümkün. En azından insanlar bir şeyler yazıyorlar, bir şeyler okuyorlar, bir hobi olsa da şiirle, edebiyatla haşır neşir oluyorlar.
Tuhaf olan tarafı, “AL GÜLÜM, VER GÜLÜM” düşüncesiyle hareket edilmesi. Daha açığı, sen beni okursan, sen benimle irtibat kurarsan ben de seni okur, seninle irtibatımı, arkadaşlığımı sürdürürüm mantığının ağır basması…
*
Şuna da katılmamak mümkün değil.
Her şiir bir insandır. Her şiirde bir insan vardır.
Elbet de, her ne kadar sanal bile olsa, bir insan varlığı, bir insan yüreği, bir insan emeği vardır şiirlerin ve yazıların tamamında. Doğrudan söyleyemediğimiz pek çok şeyi şiirler vasıtasıyla rahatça söyleyebiliyor; yazdıkça, paylaşıldıkça da rahatlıyoruz. İçimizde kalmıyor, söyleyemediklerimiz… Söyledikçe, yazdıkça deşarj oluyor, rahatlıyoruz. Maneviyatımız, hissiyatımız bir dinginliğe erişiyor. Huzur buluyoruz.
Böylesine rahatlatıcı bir etki yaratıyor yazmak, okumak, okunmak ve paylaşmak… Hele hele bir de gönül okşayıcı, taltif ve takdir edici ifadeleri okudukça insan, daha bir huzura kavuşuyor, daha bir mutlu, mesrur oluyor. Daha çok yazma, yeni eserler bina etme ihtiyacı ve gereği duyuyor.
İşte bu noktada şiir arkadaşlığı önem ve değer kazanıyor.
*
Yine de takılıyorum, çözemediğim bir hususa…
Neden arkadaş olmak için “Onay Bekleyen Ark. (?) ” bu ibare belirir sayfamızın başında… Arkadaşlık teklifi yapan arkadaş, hangi amaçlarla böyle bir teklifte bulunur ki acaba? .. Kendi yazdıklarını okutmak için mi? Arkadaş sayısını artırmak için mi? Popüleritesini –popülerlik ve popüler şiir konusu da ayrı bir sıkıntı ya aslında- artırmak için mi?
Benim kafama takılan, çözemediğim husus bu.
Düşünülen şiir arkadaşlığı ise, hiçbir şiirime ufacık bir “GÖRÜŞ”, kısa bir “YORUM”, olması gerektiği kadar “TAHLİL” yazmamış bir kişinin arkadaşlık teklifinde bulunmasının sebebini anlamakta zorlanıyorum desem, “acaba? ”nın muhtevasını belki daha açıklıkla anlatmış olurum.
*
Bizim geleneklerimizde, kültürümüzde “SELAMLAŞMAK” esastır. Dostluğa atılacak ilk adımdır selam vermek. Verilen selamı da almak insanlık görevimizdir, inancımız gereğidir. Bence, bir şiire yazılacak ufacık bir görüş –BAĞENDİM, GÜZEL OLMUŞ, TEBRİK EDERİM, EMEĞİNİZE SAĞLIK vs- bir selam vermek gibidir. Şiire selam vermek, şairine selam vermekle eşdeğerdir.
Yukarda dediğim gibi her şiir bir insandır. O halde bir şiire verilecek ufacık bir selam, arkadaşlık adına atılacak ilk adım için mükemmel bir iletişim yolu, irtibat yolu olacaktır.
Öyleyse neden birbirimizden ufacık bir selamı –görüşü- esirgeriz ki? ..
*
Arkadaşlık tekliflerinde bir de şu dikkatimi çekiyor.
Erkekler genellikle bayanlarla arkadaş olmaya çalışıyorlar. Konuştuğum bayan arkadaşların çoğundan aynı şikâyeti, sitemi duydum maalesef… Hep farklı amaçlar için teklif edilen arkadaşlıklar...
Sohbet mi desem adına; dost tutma (el altında bulunacak bir arkadaş, dilediği zaman dilediği gibi görüşülecek biri...) edinme mi desem; gönül eğleyecek, gevezelik yapılacak biri mi desem; gelecek adına planlar yapılabilecek birini bulma arzusu mu desem –keşke bu ciddi anlamda olsa, amenna demek gelir içimden-
Hepsi var sanıyorum, bu arkadaş olma isteği içerisinde…
*
Erkekler kendi arlarında arkadaş, dost olamıyorlar demiyorum kesinlikle… Öyle arkadaşlar ediniyor ki insan, görmese de, duymasa da, sanal da olsa sıkı dostluklar kurulabiliyor. Gerçekten böylelerini bulmak zor, ama imkânsız değil...
*
Bayanlarla muhabbet daha etkili oluyor kanaatindeyim.
Neden mi böyle bir kanaat? ..
Yorumlara bakarsanız sizler de göreceksiniz. Aylar önce, bir bayan arkadaşın şiirine 600 civarında yorum yapılmıştı. Erinmeden şöyle bir saydım görüş yazanları. 450 civarında erkekten –şairden- görüş beyanı yazılmıştı. Yüzdeye vurursak %75’ erkek görüşü… Buna rağmen şiir o günün şartlarında “popüler” olamamıştı.
Ne demeli bu ilgiye? ..
*
Geriye ne kalıyor, değerli şairler?
Az da olsa belli amaçlarını gerçekleştirmek, kendini tanıtmak, (affınıza sığınarak) kendini pazarlamak amacıyla var olanlar, teklif edilen arkadaşlıklar! ..
Ben bunları hiç kaale almıyorum, çok fazla da itibar gördüğünü düşünmek istemiyorum…
*
Arkadaşlıklar, gerçek anlamda dostluklara dönüşebilse, çıkarsız olabilse, karşılık beklenmeden yapılabilse…
Edebiyat adına, şiir adına, kendini daha da geliştirmek adına arkadaşlıklar kurulabilse…
Daha çok okunsa, okuma alışkanlığı kazanılsa, kültür yazıları yer alsa…
Düşünceler rencide etmeden, kırmadan, hedef alınmadan, hakaret edilmeden paylaşılsa…
İnsani duygular insanca yaşansa ve dostça paylaşılsa…
Bu amaçla yapılacak arkadaşlıklara insan can kurban der.
*
Selam verilmesini beklemeden selam verelim.
Hatır soralım, gönül alalım.
Dertleşelim, hayatı ve güzellikleri paylaşalım.
Bu üç cümlenin arkasındaki anlam ise; “GÖRÜŞ” “YORUM” ve “TAHLİL” yazılarımızı karşılık beklemeden yazalım.
Bunu başarabilirsek arkadaşlık dileklerimizi fazlasıyla gerçekleştiririz. Hem kendi adımıza, hem de teklif ettiğimiz kişiler adına… Böylece huzurlu bir ortam da yaratmış oluruz.
*
Güzel arkadaşlıklar, dostluklar, paylaşımlar içtenlikli dileğimdir.
12 Ağustos 2011
Hikmet Çiftçi 2Kayıt Tarihi : 12.8.2011 19:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hikmet Çiftçi 2](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/08/12/arkadaslik-teklifleri.jpg)
Hele ki; Şu kısım hep savunduğum ve gruplar dahil,herzaman gördüğüm durum.
****
'Tuhaf olan tarafı, “AL GÜLÜM, VER GÜLÜM” düşüncesiyle hareket edilmesi. Daha açığı, sen beni okursan, sen benimle irtibat kurarsan ben de seni okur, seninle irtibatımı, arkadaşlığımı sürdürürüm mantığının ağır basması… '***
Hoş hayatın içinde de bu ilişki var. Dünya 'AL GÜLÜM VER GÜLÜM ' oldu. Ne kadar eleştirsek te,bazen kibarlıktan ,bazen hoşumuza gittiğinden ,bazen kadirşinaslıktan istemesek de aynı davranışları gösteriyoruz.
Halbuki selam verirken getirisini düşünmeden dost olabilmek ne erdemliliktir.
'MERHABA' demenin anlamı benden sana zarar gelmez demekmiş.Güven vermekmiş. Ama çoğu zaman bunu çıkar ile karıştırıyoruz.
Dediğiniz gibi;
'Selam verilmesini beklemeden selam verelim.
Hatır soralım, gönül alalım.
Dertleşelim, hayatı ve güzellikleri paylaşalım. '
Çıkarları ,getirileri bir kenara bırakabilsek,şu üç günlük dünyada hısları ,bencilliği, üsümüzden atabilsek dünya nasıl da güzelleşirdi...
Bu güzel yazı için sizi canı gönülden kutluyorum.Teşekkür ediyorum.Dostluğa ,kardeşliğe diyerek selam ve saygılarımı bırakıyorum. İzninizle listeme alıyorum.
Her zaman olduğu gibi yine çok muhteşemsiniz, hakkıyla değerlendiriyor ve hakkıyla da yazıyorsunuz.
Takdirlerim şahsınıza ve kaleminize...
Nerede o dostluk?..
Dostluk mostluk, Hak getire...
Sadece 'BEN' diyenlerin çoğunlukta olduğu bir âlemin içindeymişiz; olgunu da aynı, çılgını da...
Genci de aynı, yaşlısı da...
Dediğiniz gibi “öz” meselesi...
Huy, yaratılış meselesi...
Olmamalı aslında, standartsızlık, ikiyüzlülük, 'BEN' 'CİL' 'LİK' olmamalı...
Ama neylersin?
Rabbim affetsin...
Maalesef, ben de sizin gibi aynı duyguları yaşıyorum.
Bütün gönlümle teşekkürler Refika Hanım...
Dostça ve sağlıcakla kalın.
Sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz olsun efendim.
Bu konudaki düşüncelerimi, sitemlerimi, görülen lüzum üzerine aylar öncesinden Antoloji profil sayfama kısa ve anlaşılır bir başlıkla yazarak (gerek grup paylaşımlarımdan gerekse genel şiir paylaşımlarımdan) kendimi pasife edercesine geri çekmiş, mümkün mertebe öne çıkmamaya arka planda kalmaya çalışmıştım. Halen de öyle ya…
Bugüne değin içime attığım, etkinliğimi neredeyse yok denecek düzeye çekmeme neden olan bu ikiyüzlülüğe, bu samimiyetsizliğe hiç bir zaman prim vermedim, vermem de mümkün değil! Bu bir duruş, kişinin önce kendisine sonra yaptığı işe ve insana saygısı gereğidir! Hiç bir çıkar menfaat duygusu kişinin kendisine saygısından, başı dik duruşundan ve duru bir samimiyetle(olanakları ölçüsünde) yapacağı paylaşımdan, karşılıksız iyilikten, uzattığı dost elinin katkısından daha katkılı, daha anlamlı olamaz!
Şu gruplara, paylaşım formlarına bakıyor ve görebiliyorum; bin bir özveriyle paylaşıma sunulan şiir ve yazılara ayrımcı, ilgisiz, ön yargılı, lakayt ve dürüstlükten uzak basit, sığ yaklaşımların gölgesinin düşebildiğini. İnsanların öz saygısı tükenmiş, kalmamış neredeyse! Ne kendilerine ne başkalarına…
Zehirli bir sarmaşık gibi kuşatmış menfaat, çıkar ve fırsatçılıkla önlenemeyen hırs gibi BEN’ lik duyguları! Oysa insan, duyguları kadar akıl ve mantığıyla da vardır. Ve duygularını kontrol edebilme, kendi vicdan terazisinde tartabilme olgunluğunu beynin irade gücüyle olanaklı kılar. Şair ya da sanatın diğer dallarında etkin olan insan, özüyle muhakkak ki daha duyarlı, daha naif, daha derin ve algısı yüksek insandır.. Ama asıl böyle insanların, bu özellikleriyle; erdem, onur denilen, paylaşımla çoğaltılan sevgi ve saygıyı, hakkaniyet denilen kavramları herkesten daha çok, daha titiz, daha samimi sahiplenmesi, yaşama dönüştürmesi gerekmez mi?
Dostluk kavramı, özveri, özen, itibar, güven... Beklentisiz paylaşım, mutlu olmak isterken mutlu ederek, mutluluğu beklentisiz üleştirmek… Nerde kaldı bu güzelim değerler, nerde kaldı benim insanım, özüm?
Sadece kendini düşünmek yani bencillik olan enaniyet duygusunun insana vereceği mutluluk yapay, kirli bir mutluluktur. Bu özellikte insan / lar / ın uyandırdığı o negatif duyguyu ifade etmek öyle zor ki! Böyle bir çarkın dişlileri arasında tahterevalli misali gidip gelmek, öğütülmek ne acı! Bu düzen, bu anlayış, bu yaklaşım bana uzak; acıtıyor özümü, kanatıyor, örseliyor ve beni kendi kabuğumda bir koza oluşturarak kendi özümle kendi ırmaklarıma akmaya zorluyor; dışımda yalnızlaşırken içimdeki kalabalıktan medet umarak...
Sevgiden, saygıdan, paylaşmaktan, paylaşarak çoğaltmaktan ve mutlu ederek mutlu olunmaktan daha güzel ne ola ki? İnsanın kendi omurgası üzerinde durabilmesi ve tırnağıyla kazıyarak (büyürken) büyümesidir aslolan! Ve tabii ki çıkarsız bir samimiyet, saygı ve mesafeli bir sevginin paylaşımcı dürüst temeli üzerine kurulan arkadaşlıklar, dostlukladır kişiyi derinlikli, değerli kılacak olan.
Bir bilebilseler; insanın kimselere dayanmadan, kimselere borçlu kalmadan kendi özüyle, emeğiyle, saygınlığıyla ürettiklerinin çok daha değerli, daha kalıcı ve katkı sağlayıcı olacağını! Böylesi bir paylaşım anlayışıyla bir şekilde muhakkak ki fark edileceklerini, hakkıyla taltif edileceklerini, bir bilebilseler! Bir bileseler sevgiden öte yol olmadığını, sevgiyi taşıyan özün; insanı, insani değerleri aşağı çeken böylesi hinliklere, eksilten düşün ve duygu kırıntılarına gereksinme duymayacaklarını… Offff... Neyse... Daha fazla deşmeyelim!
Söylenecek her şey söylenmiş yazıda, yinelemek gereksiz. Umarım bu anlamlı yazı bir şeylerin değişmesine dayanak olur!
Bir kez daha teşekkürlerimle, saygı ve dostluk selâmlarımla...
_______(█ █ █ █ █ _█ █ █ █ █ ;)
____(█ █ █ █ _█ █ █ _█ █ █ _█ █ █ ;)
_____(█ █ █ █ _█ █ _█ █ _█ █ █ █ ;)
______(█ █ █ █ _█ _█ _█ █ █ █ ;)
_____(█ █ █ █ █ █ ● °● °█ █ █ █ █ ;)
_________(█ █ █ ● °● °█ █ █ ;)
___(█ █ █ █ █ █ █ __█ _█ _█ █ █ █ █ █ ;)
_____(█ █ █ █ _█ █ _█ █ _█ █ █ █ ;)
____(█ █ █ █ _█ █ █ _█ █ █ _█ █ █ █ ;)
_________(█ █ █ █ _█ █ █ █ ;)
_________(█ █ █ ___█ █ █ ;)
__________(█ █ ;) ¶_(█ █ ;)
_____________¶¶_________▓ █
______█ _____¶¶______█ ▓ ▓ ▓ █
_____█ ▓ █ ____¶¶___█ ▓ ¶¶¶▓ █
____█ ▓ ▓ █ ___¶¶__█ ▓ ¶¶¶▓ █
___█ ▓ ▓ ▓ █ __¶¶_█ ▓ ¶¶▓ ▓ █
____█ ▓ ▓ █ __¶¶█ ▓ ¶¶▓ ▓ █
_____█ ▓ █ _¶¶▓ ▓ ▓ █ SAYGILARIMLA :)))
TÜM YORUMLAR (11)