arkadaşımızın şiirini yorumladık
GEL CAN
Cann,
Kilitlemiştim gönül kapımı
Paslanmıştı kilidi çoktan
Açılmaz sanmıştım be cannn
Açtın kilidi, neden girmezsin içeri
Çoramıştı, gönül bahçem çoktan
Yeşermez sanmıştım, be cannn
Güller donandı dallarım, cannn
Bekler yolunu, her biri be cannn
Gel can, gelll!
Güllerin en tomurcuğunu vereceğim
Bedenimi, senin için yere sereceğim
Sensiz ağladım, senle güleceğim
Yoldurtma, açan güllerimi
Mucizende yeşerttiğin güllerimi
Boynunu bükmesin sensiz, solmasın
Gel! Kopar kendi elinle, kokla doya doya
Gönlümü yol geçen hanı kılma cann
Gel, kapılara kör kilit vurmadan gel
Gündüzüm, geceye sarmadan gel
Hasretim bulut, yağmura sarmadan gel
Gel can gel,
Sormam; sensiz geçen gecelerin hesabını
Akıttığım göz yaşlarımı, sele veririm
Ekârımı yele veririm, bir güneş olur doğarım
Gel can gel, bakma kör kütük oluşuma
Sende cana gelirim,yeşerir güle bezenirim
Bak İlk tomurcuk boy verdi, gözler yolunu
Daha nicesi bekler sırasını, inan, inan can!
Güller solmadan gel cannn
Güller savrulmadan gel cannn
Gönlüm çorağa sarmadan gel
Yeter ki gel; gül olur sararım seni
İbrahim Şahin 2
1)))) unutulmaya yüz tutmuş derken, kapılar açılıyor
umutla bekleyiş başlıyor, yeter ki gelsin Can olan
teşekkürler İbrahim bey'e ve Tamay hanım'a FATOŞ HUY
2))))) Can de de ne dersen de derler ye İbrahim bey aynen öyle. Can diyerek diyeceğinizi demişsiniz. ben şiiri satır satır koyup yorumlayacaım. epey zamanımı alacak sabırla takip edersiniz artık...TAMAY ÖNAL POLAT
3)))) Fatoş Hanım ve Tamay Hanım' a yorumları için teşekkürler. Can peşine düşmekten mesajları takip edemezmişim, dermişim mi desek acaba. Saygılar.....İbrahim Şahin
4)))) bize de öyle geldi zaten İbrahim bey TAMAY ÖNAL POLAT
5)))) Dostlar öyle bir şey yok, dost bildiğim şaiirler arasınada dostluk dayanışması var. Şairin sevgilisi sözcüklerdir. Sözcükler üzerisine sevgi dünyası kurar. Bu şiirimi bir Dostun şiirini ilgi tutarak yazdım...............Türk edebiyatının geleceği adına şiir adına ciddi projeler içerisinde aşılması gereken birkaç engel var............yakında her birinizin şirileri seslendirilmiş olarak süpriz bir biçimde sayfanızda yer alacak. Ne yapıyorsam şiir adına yapıyorum.
Grubumun yüce kalemleri ile her türlü sevincimi, üzüntümü içtenlikle paylaşmak benimiin bir grurdur Bir şair davasına, sanatına nasıl değer verir canını ortaya koyarsa sevdasına da aynı tavrı koyar. Şaiirin yalanla, sözcük avı ile işi yotur. Şair ne dediğini bilen ve dediğinin ardında durandır.
Sakın ola ki sizler böyle bir yorumda bulunduğunuz için bu yorumu yaptığımı sanmayın başka düşünen olacak bu yazım bir cevap olsun. Şairin gizlisi saklısı yoktur.....Saygılar.
6))))) Aman İbrahim bey elbetteki hepimizin ailesi, değerler var. Arda şakalaşmak da bu değerlerin bize kattığı güzellikler değil mi. İçini ferah tutun.TAMAY ÖNAL POLAT
7)))) FAZLA NAZ AŞIK USANDIRIR :))
SEVGİYE DUYARSIZ KALINMAZ..ÇAĞIRAN BU KADAR YÜREKTEN GEL DİYORSA GİDİLMELİ..
YÜREĞİNİZE SAĞLIK.
SAYGILARIMLA..serap özen
8)))) Cann,
'Kilitlemiştim gönül kapımı
Paslanmıştı kilidi çoktan
Açılmaz sanmıştım be cannn
Açtın kilidi, neden girmezsin içeri '
şairimiz şiirinin girişinde gönül kapısını kilitlemiş olduğunu söyleyerek geçmişine selam veriyor, sitemli de olsa vefasını belirtiyor. İnsan durduk yere gönül kapısını kilitlemez. ona bir kilitleten vardır diye düşünmüş olmalı. Açılmaz sandığının açıldığını görmesi de geğişken insan ruhunun değişimini baştan kabul edişi elbette. 'neden girmezsin içeri' burası da aşkın sabırsız tarafı olsa gerek. paslı kapıdan neden girsin ki :)))))))) (sürdüreceğim) TAMAY ÖNAL POLAT
9)))))) Değerli Şair, umutsuz bir sevdaya kapıldığını farkedip gönlünü sevdasına kapatmak üzere iken minicik bir umut ışığı parlıyor ve o ışıltıyla Can'ı Can buluyor.Ve Can'ına en içten duygularıyla gel gel ki gülistanımda senin hayalinle açılan güller, senin varlığınla gerçeğe dönüşsün diyor...Şair sevdasının varlığı ve yokluğu arasındaki kıyası güzel tasvirlemiş. Kutluyorum. Bu içtenliğe de gelmemek olmaz ki..Selamlar DEMET DUYULER
10))))) Cann,
Kilitlemiştim gönül kapımı
Paslanmıştı kilidi çoktan
Açılmaz sanmıştım be cannn
Açtın kilidi, neden girmezsin içeri
Hoşgeldin Can;
Hoş geldin.
Bir kere geldin artık.
Bir kere girdin o kapıdan.
Hoş geldin ömrüme, hoş geldin hudutlarıma.
Buralar benim hayatım.
Şu çizgiler alnımdaki, benim hayatımın hudutları.
Aslında uzun zamandır bir sürü hudut karakolu dikip, bir sürü asker koymuştum.
İzin vermiyordum topraklarıma girilmesine.
Sen öyle masum ve sade bir ritimle, bir halk oyununun otantiğinde girer gibi girdin ki,
Öyle bir çayda öyle bir çıra yaktın ki içimde, helal olsun dedirterek kendine,
’’Tamam' dedim, 'Buyursun girsin ömrüme..'.
Çoramıştı, gönül bahçem çoktan
Yeşermez sanmıştım, be cannn
Güller donandı dallarım, cannn
Bekler yolunu, her biri be cannn
Hoş geldin.
Gelir gelmez yağmur yağdı farkındayım.
Allah'ın hikmeti işte.
Elimizde olmaz bazen her şey.
Yada bahane ederiz işte böyle.
Aslında bulamaz mıydım bir şemsiye?
Bal gibi de bulurdum da, işime gelmedi.
Özlemişim yağmurda ıslanmayı.
İyi de geldi bu serinlik yangınına yüreğimin.
Çayın çağladı da çıralarım zor söndü ama,
Sen gelmeseydin istemezdim yağmur falan yağsın.
Sen girdin ya o kapıdan içeri, değil yağmur taş yağsa koymaz artık.
Gel can, gelll!
Güllerin en tomurcuğunu vereceğim
Bedenimi, senin için yere sereceğim
Sensiz ağladım, senle güleceğim
Hoş geldin, Can;
Simdi geç otur bakalım şöyle köşesine alnımdaki çizgilerin.
Artık nasıl olduğunu biliyorum, telaş etmiyorum farkındaysan.
Gençliğimde bende bir telaş, her gelen memnun olsun diye yer açardım da,
Her giden bir çizgi daha atar giderdi alnıma.
Şimdi bana kırış kırış gelen alnıma, bir çizgi de sen atacaksın anlaşıldı.
Yoldurtma, açan güllerimi
Mucizende yeşerttiğin güllerimi
Boynunu bükmesin sensiz, solmasın
Gel! Kopar kendi elinle, kokla doya doya
Gönlümü yol geçen hanı kılma cann
Gel, kapılara kör kilit vurmadan gel
Gündüzüm, geceye sarmadan gel
Hasretim bulut, yağmura sarmadan gel
Hoş geldin.
Boş ver adını, gözlerini göster bana.
O çizgiler boşuna olmadı. Gözlerine baksam anlarım derdini, üzme kendini.
Gel Can, bir nefeslikte olsa gel;
Bil ki bir kere girdin mi o kapıdan, bu hudutlar bırakmaz adamı.
Artık benden biri olur çıkarsın.
Tehlikelidir ama zevklidir benden biri olmak.
Benden olmak, benimle ıslanmak demek.
Eğlenirken zatürre olmayı da göze alabilmek demek.
Ama ağlarsan gecenin bir yarısı,
Kaf Dağı'nda bile olsa kopup gelecek bir omuz demek sorgusuz yaslanılacak.
Gel can gel, bakma kör kütük oluşuma
bakma hayatımın karanlık duruşuna, ışığım gözlerimdedir Can, bakma sana bakarken nehirlerimin coşkusuna, görmek istersen dibini, debisine inmek gerekir Can...benimle olmak benimle yaşlanmaktır Can..
Gönlüm çorağa sarmadan gel
Yeter ki gel; gül olur sararım seni
Gel Can, Güneş'i sağarken gönül semalarında, bir yıldız olda gel..yüreğimin sevgisiz kalmış topraklarını sulayarak gel, gelde gerisini düşünmeden gel...gözlerini karartta gel...
Tebrikler şaire....ALİ NİYAZİ GÜL
11)))) Merhaba dostum şiire yorum eklemek demiyorum ben ona, asıl olan şairin üretmiş olduğu güzelliğe, bir nebze yada bir yudumluk da olsa ilave ederek paylaşım yapabiliyor isek ne mutlu hepimize, çok güzel bir şiirdi, tekrar tebriklerimi sunuyorum ve selamlar iletiyorum tüm dostlara.
12)))) Merhaba Grubum, Dostlarım, Canlarım., Ben, değerli şairimiz İbrahim ŞAHİN’ in şiiri “ GEL CAN” ı Karşı tarafın(kapıya gelen beklenmedik misafirin) seslenişiyle yanıtlamaya çalıştım. Tabii ne kadar katabildiysem yürek sesimi artık..r.d.
Belli ki o gönlün kapısının kilitlenmesine neden olan, yıllar olmuş gideli; aşka, dosta, sevgiye hasret bırakalı… Kırık, umutsuz ve yine de susuz yürek beklerken sevileni … Beklenmedik bir anda gelir beklenilmeyeni..Paslanmış kilidi açacak kadar sevgi kucağı… İyi de...Kapıda bekleyenin de karışıktır kafası; “ Ya dökülür saçılırsa kucağındakiler..Ya hoyrat bir else.. örseler kirletirse avucundaki gül kokusunu..Ya kapıdan ürkü dolu, boynu bükük gönderilirse..Ne bilsin ki sahip; bir zamanlar O’ nun da kırılmış kanadı kolu..”; bekler kapıda -şaşkın ve tereddütlü- o sımsıcacık eli; çağırıyordu..Duydu paslı kilidin ardındaki coşkulu çağlayanı…
Ne kadar içten, ne kadar yürektendi sesi..Yıllarca beklemiş, bakmış beslemiş gönül bahçesini; tıpkı kendisi gibi..Soludu güllerin kokusunu ta derinlerine..Ne güzel güller..! Dalları budak budak, dikenlerin gölgesinde, güvenli; çağırıyor, benlik deuvarını aşan rayihasıyla..
Âh bu ses! Âh bu ses! ..Yıllarca beklediği..Gülşeninde açamamış ya da açarken soldurulmuş tomurcuğu vaadeden..Bedeni yerlere serecek kadar,, yokluğunda ağlayıp varlığında gülecek..Çağırıyor işte..Uğruna neleri göze alan ses..Nasıl da içten, nasıl aşk dolu ve insan..” Gel, gel..” diye yalvaran; bedeni, ruhu sevgiyle çağlayan…
Ne olacak şimdi? Gelişiyle renklenen bu bahçe gidişiyle solacak; belli..Kopacak her bir gül yaprağı, yeşermeyecek, bükecek boynunu..Oysa gitse, girse o bahçeden içeri…Koklasa gülleri tek tek…duysa içine çektiği mucizeyi…Ve inansa..İnansa ne olur…
O gönül beklemiş yıllarca..O gönül yol geçen hanı olmamış ki..Bir kez daha vurursa kapısına paslı kilidi; karanlığa gömülecek gece ve gündüz bir..Dinmeyecek bulutların yası..
Seni senden de çok..Seni sana rağmen…Seni seninle birlikte yanyana, gönül gönüle, can cana sevecek olan..Gecelerin öncesini sormayacak… Güneş olup ruhuna dolacak olan bu sesi duy…Duy be can…
Aşk sarhoşu şu yüreği hor görme..Aldanma kör kütüklüğüne..Esriyen gönülün yeşerme safhaları görünen..Görmüyor musun açan tomurcuğu; sana eğilen…Ve daha sırada açmayı bekleyen..sana…
Yeter ki gel; gül olur sarar seni Gir..Gir içeri korkmadan! Aradığın, beklediğindi… Savrulmadan, solmadan, çorak çölde kaybolmadan gir i...
................REFİKA DOĞAN
13)))) Dostlar, inanın ilk defa bu kadar geniş kapsamlı bir yorumla karşı karşıyayım. Yorumlar şiirden çok çok özlü yorumunu esirgemeyen şiir yürekli dostlar, sağolun var olun. En son Refika doğan eklemiş teşekkürler.
Mavigül Ataşlı farkı bu olsa gerek. Sizlerle birlikte olmak ayrı bir zevk. Tüm dostlara saygı,selam.
14)))) Çoramıştı, gönül bahçem çoktan
Yeşermez sanmıştım, be cannn
Güller donandı dallarım, cannn
Bekler yolunu, her biri be cannn
Mutluluk anının güllerle anlatımı türk edebiyatının vazgeçilmezlerinden biridir. İbrahim bey de geleneği bozmuyor ve güleri şiirinin bu bölümüne nazikçe yerleştiriyor.
'Gel can, gelll!
Güllerin en tomurcuğunu vereceğim
Bedenimi, senin için yere sereceğim
Sensiz ağladım, senle güleceğim ' aynı zarif yaklaşımı burada da görüyoruz.tersini yapabilirdi,Güleri yere serip beden sunabilirdi ama bu zarif olmazdı. Güleri sunmak elbette çok daha şairane...
'Yoldurtma, açan güllerimi
Mucizende yeşerttiğin güllerimi
Boynunu bükmesin sensiz, solmasın
Gel! Kopar kendi elinle, kokla doya doya ' Kuşkunun hoş açıklanışı oturmuş dizelere...Ya yoldurursa ya gelmezse, ya koklamazsa yerine 'boynunu bükmesin 'demiş.....
''Gönlümü yol geçen hanı kılma cann
Gel, kapılara kör kilit vurmadan gel
Gündüzüm, geceye sarmadan gel
Hasretim bulut, yağmura sarmadan gel''
bu şaşkınlık hali gülümsetiyor okuru. Kapılarına körkilit vurmakla yolgeçen hanı olmak seçeneklerindeki tezatı kulanarak şair seven yüreğin şaşkınlığını koyuyor ortaya...TAMAY ÖNAL POLAT
15)))) Şair, görendir, sezendir. Şair zor anlaşılandır. Bir şairi ancak şair anlar.
Ön sezi midir, tesadüf müdür bilinmez. Şair dostları tanımadan; ''Bir Sevgilin Bir Şair Dostun Olsun'' Şiirimi yazdım. Bir şair dosluğun sevgiliye eşdeğer olduğunu ortaya koydum. Zaman içerisinde yüreği sevgi ile dolu dost kalemlerle tanıştıkça doslukların bağını, gücünü gördüm ve şiirimi söz olsun diye yazmadığımı, şiirin derinlik boyutu, gerçeklik boyutu olduğunu an be an yaşadım. Grubumdaki sıcaklık, içtenlik dostlukların en güzeli günlük hayatımızda yaşatamadığımız, tadamadığımız tatlar. Sizlerle aynı grubun mensubu olmayı onurla taşıyorum. Yorum ekleyen eklemeyen bütün arkadaşlara aynı gözle bakıyorum. Her biri ile ayrı paydalarda bu dostluğu yaşamızdır. Dostların zaman yokluğu nedeni ile yorum eklemediklerini biliyor saygı duyarım. Zaman zaman kendim de en saygı duyduğum arkadaşların mesajlarına yanıt verebilmeyebiliyorum. Günlük bir arkadaşla yazışmak, mesajlara bir göz atmak bile grubun sıcaklığını,dosluğunu tatmama yeterli oluyor.
Bütün kalem dostlara sayı, selam.İBRAHİM ŞANİN
16)))) Şiirin başlığı bile insanı anında sarıp sarmalıyor ve şiirin içeriğinin nasıl olacağını anlatıyor. CAN insanın öz varlığıdır ve ondan vazgeçmesi mümkün değildir. Can’dan vazgeçtiğinde yaşam zaten bitmiş demektir.
Şair bunun bilincinde ve yaşamsı için canına can katacak diğer yarısını arıyor ve o yarısının ne olursa olsun onunla birlikte olmasını diliyor. CAN diye seslendiğinde kişi, kapılar kapalı, yollar dikenli, günler karanlık, dağlar aşılmaz da olsa mutlaka geleceğini ve gelmesi gerektiğini düşünüyor. Bence de olması gereken o. Eğer sevgiliye yaşamı ve sevgiyi sunmak istiyorsa CAN diye seslendiği kişi her türlü engeli aşıp mutlaka ulaşmalı ve ona yaşamı tekrar müjdelemeli. Kışları yaz, hazanları bahar yapmalı. O gönle vardığında kendini bekleyen gülleliklerin farkında olmalı.
Çok özel bir şiir. Özel bir kişi için yazılmış ve o özel kişinin bu sesi duyacağından eminim. Ne bahçenizde açan Çiçeklerin solmasına izin verir, ne de yüreğinizin hep kışlarda kalmasına.
Kutluyorum kaleminizi ve yüreğinizi. Ve teşekkür ediyorum bu güzellikte bir şiir okuttuğunuz için. Saygılar yüreğinize..... Türkan DİNÇER
17)))) Kalemine ve dosluğuna değer verdiğim dostlardan biri olan Türkan Hanım, yorumunuz için teşekkürler.İBRAHİM ŞAHİN
18))))) bu güzel şiir için biz teşekkür ederiz.
Bu mesajımı sil
Kayıt Tarihi : 31.3.2008 17:50:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yılmaz Murat Özcan](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/03/31/arkadasimizin-siirini-yorumladik.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!