Bizim Ahmet, namı diğer Ahmetçik…
kaytan sol bileğinde
sağ elinde bir ucu
bir ucu dişlerinde
savurup atıyor
haydi rastgele
serpme yayılıyor
çöküyor kurşunlar
biliyorum
ahmet ustadır bu işte
Dere derin. Dere serin. Akıyor. Kayalara çarpıp köpürerek ve gürüldeyerek…
ahmet çekiyor serpmeyi
var mı ahmet
yani balık diyorum
aklı işinde
yani serpmede
cevap vermiyor
Bakıyorum dört gözle. Kefal çıkıyor, gümüş çıkıyor. Kızılkanat. Ama bıyıklı yok…
miryana diyorum ahmete
yani bıyıklı
enişte diyor ahmet
zamanı değil
Ayıklayıp atıyor bana; kefal, gümüş, kızılkanat. Doldur enişte diyor, kovaya…
bir kere
iki kere
üç
beş
yedi
on yedi
atıyor aynı biçimde
çekiyor aynı şekilde
Sonra yoruluyor Ahmet…
dere derin
su serin
hava sıcak
çıkıyor kenara ahmet
bira diyor bana
biralar termosta
termos derin
biralar serin
Açıp veriyorum bir tane. Birkaç lık çekiyor, sonra şişeyi indiriyor. Gözleri gülerken; “gözünü seveyim bunu icat edenin” diyor. Bense; tikeyim ecdadını(!) Diyorum ama yalandan tabii; Ahmet bunu biliyor…
11/Ağustos/2016 Lazengrat
Tevfik TekmenKayıt Tarihi : 26.9.2016 11:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!