Bak müniş,kız evladından kaynana olunmaz.
Ozaman cici anneydin,esas kaynana şimdi olucan.
Herşeyi ben bilirim devri kapandı artık.
Ben tecrübeliyim benden ders al ona göre gel.
İşte böyle ne yaparsın,nede olsa birtarafı el.
İlk önce üç maymunu oynamayı öğreneceksin.
Görmedim,duymadım,sizbilirsiniz diyeceksin.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
ben sevmiyorum ya kaynana kelimesini o kelimeyi beni sinir etmek icin kullanirlar, uzun zamandir öyleyim aslinda.:))) hicbirseye cok önem vermedigim icin onlarda memnun bende öyle ilk denemeler disinda.:))) baktilar cok önem vermiyorum tadi kalmadi.:))) yüregine saglik ayyüzlüm nasihatler icin tesekkürler ayten
Ahhh yarama pasmak bastın ablacığım.. Benden sanırım ki çevremdekiler de öyle söylüyor iyi kayınvalide olmazmış. Benimde cicianne olma şansım yok ne yapalım bende cici kayınvalide olmayı denerim. Ve sen; sende bu sabır, yaşadıklarına bu güzel pencereden bakıp dahası çekinmeden bizimle paylaştığın için annenin de, ablanın da,kardeşin de ,dostun da ,sevgilinin de en mükemmeli olur.
Sevgilerimle
Ben hiç cici anne olamayacağım.Hep kaynana olacağım maalesef.En büyük örneğim kendi kaynanam.Onun gibi olabilirsem sanırım hiç problem çıkmaz.Duymadım, görmedim, en iyisini sen bilirsin...politikası.
Kişinin kaynanası ile anne-kız gibi sıkı fıkı olması çok zor.Belki de olmamalı.Arada sınır mutlaka olmalı.Ve bu sınır saygı ile çizilmeli sevgi ile örülmeli.
Ne o Müniş anam, düğün günü yaklaştıkça eteklerin tutuşmuş bakıyorum :)
Sevgilerimle.
Kim demiş kaynana olmaz kayınbaba olunmaz diye...Kız evladı evlat sayılmıyor mu yani...Ama kaynana yerine anne kayınbaba yerinede baba sözcüğü kullanılsa ve anne,baba, evlat gibi sevilse hiç bir sorun yaşanmaz ki...Değil mi münişim. Öperim seni. Sevgilerimi yolluyorum.
Kız evladından kaynana olunmazsa, sanırım kayınbabada olunmaz desene ben hiç kayınbaba olamayaacğım
üzülsem mi sevinsem mi...bu hesapla yola devam edersek dede de olmayacağım: ne mutmu bana....
sevgimle nasreddin annem
Bana da nasihat oldu bu anacığım..Kayınvalide olunca...sözünü tutacağım..çenemi tutacağım söz.:))
dileğim Hicran 'la bu tarz sorunlar yaşamaman.sevgi dolu yüreğin oldukça yaşayacağını da sanmıyorum ..sevgimle
Kol kırılsa da yen'in içinde kalmalı :))
HEP.
Bir kayınvalide olarak diyeceğim bu :))
Sevgimle.
Bu şiir ile ilgili 7 tane yorum bulunmakta