Ne yaman adamsın arkadaş!
Marifetli ellerle, hangi yalandasın ?
Hiç soru sorar mısın kendine ?
Bu kadar hayatı niye yaşarım diye.
Sormazsın, bilirim!
En son beni bir garın ortasında yine; terk ettin böyle,
Ne yalanlarına kanıp trene binenler geri geldiler.
Ne de eskiden olma menfaat budalaları kaldılar.
Bendim sadece yanında duran.
Sense durmadan üstünü eşelerdin.
Ne ara bu kadar düşkün oldun kendine, arkadaş?
Derdin büyüğü, asalet nedir bilende olur.
Sen öyle pek de havalı durmazdın bu konularda,
Cebin akrepten kurtulunca, beis mi göremez oldu ?
Yoksa yanında gezdiklerin, öyle mi öğrettiler sana ?
Hangisi arkadaş?
Kaç sayfaya bizi sattın, amel defterinde ?
Kaç kez aldattın, sana güvenenleri ?
Adını saklasam da hatıramda,
Kaybolmaz verdiğin hasar!
Hiç bir şey temizlemez ihanetini!
O yüzden ne başkaları sorsunlar,
Ne de ben anlatayım seni.
İsmin kazansın eş anlam,
Hesap zamanı gelince,
Yaparız arz-ı endam.
Beklentilerle işim olmaz!
Israrkeş olmam!
Bir daha uymam o derin aklına.
Sen tatlı canını yorma.
Provası yapılınca hayatın,
Her şeyin yeri dolar!
Olsun be arkadaş.
Hayat yerine, yenisini koyar.
Ve böylece vaktimiz de dolar.
Hadi, çek arabanı bakalım!
Buradan gündüze akalım.
Bu kadar karanlık yetti,
Biraz da koşalım aydınlığa!
Bu arada senin de,
Günün aydın olsun.
Yani aydın olabildiği kadar elbet.
Görüşmeyiz be arkadaş!
Belki bir daha, hiç görüşmeyiz.
Kal sağlıcakla.
Cihan Gürel 2
Kayıt Tarihi : 19.7.2022 00:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!