Arkadaş Şiiri - Muhammed Bazit

Muhammed Bazit
3

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Arkadaş

İçimde kan renginde ırmaklar akıyor ıslanıyor
Yürek atışlarım adımlarıma ölümün suskunluğu
Karıştıkça daha bir kısalıyor gölgem
Gözlerimde alevler öfkem sınır tanımıyor
Gözlerim engelsiz dalıyor savruluyor sararmış
Zaman yaprakları dalında vuruluyor kuşlar
En ücra yerinde örülen yuvalar nişangaha oturtuluyor

Kanatları kırılıyor gecelerin sonbahar gözlerinde
Hüzün bakışlarında özlemdir arkadaş gece puslu dağ
Geçitleri yok olmanın dostu ellerin toprak saçların
Yağmur kokuyor ayak izlerin ıslanan ve titrek
Çocukluğuna çıkıyor

sana ulaşamıyor yaralı vurgun çığlıklarım yelkenine
sarılmak uçurtmanda kanatlanmak isterdim ayrılığın
yalnızlığın da donuk geceleri sızısını bırakıyor
dokunmalıyım kirpiklerine vuruluyor umutlarımız arkadaş
boynu bükük öksüz ve yalnız bırakıyor güvercinler
kırık kelebekler

yürüyüşü uzun nefesi kesintisiz olanların yemini bozulmamalı
yeni bahara varmak için buza kesilen kış gecelerinin akışına
tutunarak yol alınmalı ayrılığın sarardı müebbetlik ömrümde
türkün voltamda acının nakaratı gibi gezinip duruyor

Birlikte avuçlamak vardı güneşi be arkadaş soluğun genzinde
Boğuk boğuk yapışıyor toprağa güneş ölüme doğunca ısınamıyor
İçim açılmaya gün sayan kır çiçeklerinin boy atmasını beklemeden
Çekip gitin

Sedaya düştü ömrün aşk ağacına kondu adın dalına bağlanan her isim
Ufkumda kodlanıyor bahara açılmadı ela gözlerin bakışların deniz dalgaları
Gibi kıyıya vuruyor arkadaş yokluğunu yazmak fırtınada devrilen ağaçları
Dalgalarla boğuşan kentleri ve ırmakları seline kapılıp sırları
Anlatmak kadar zordur arkadaş

Gülüşünle diziliyorsun dizelere her satır başında yapışıyorsun hecelere
İmgelerle boğuşmam sona varmanın adımlarını çoğaltmak içindir
Devrilen ağaçların yıkık duruşunu kentlerin yenilgisini ve ırmakların
Hızını yakalamak yorucudur arkadaş

İçimde hep yıkıntıların artçı şokları gibi titriyor ağlıyor içimde
Çocuk hatırası bende kaldı mevsimlerin olduğu sonbahara varılacağını
Biliyorum gözyaşlarım zorlu yolculukların derin izlerini bırakıyor
Geride hatırla sesimi adın korkusuz durmalı büyüyen yanım
Gözyaşlarım utangaç gözlerim yokluğunda kap kuruyor vurgun yedim
Gidişinle dondu tüm ezberlerim yokluğun kişinin kendisiyle savaşıp
Boğuşmasını bir öğretmen gibi dikiyor karşıma

Donuk gecelerde alevler yutuyor beni yağmura bırakacağım
Günahlarımı sığınacak limanı seninle birlikte aramak beni kıyıya
Yetiştirecek biliyorum

Bir yanım ben bir yanım sen kokuyorsun soluğum ızdırap kokuyor
Ve yokluğun damlıyor yalnızlığıma parça parça varıyorum ırmaklarına
Kuruyan dudaklarımı çekilmiş sularında ıslatıp hayata asılıyorum parçalanan
Düşlerimde hayalimdeki çocuğun gülüşleri yarım kaldı
Aşklar paramparça umutlar vurgun yemiş ve ölümcül darbelere
Karşı büyütüyorum kardelenleri çekip gidişin eksilen bir ömrün zaman
Tüneline dalmasıdır solan yaprak kuruyan fidan ve açılmayan güldür dalında
Nice ölümler görmüştük hiçbir ölüm çığlığı böylesine derin ve unutulmaz bir
Acıyla yakmıyordu can çekişen çığlıklarla biten boğuk inlemeler arkadaş…

ALLAHım; imtihan yollarında yürürken ruhunun üstünde şemsiyelerle
gezinenlerden ve rahmetinden ümit kesenlerden olmaktan Sana sığınırım

Muhammed Bazit
Kayıt Tarihi : 7.3.2012 12:55:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Adnan Çatalbaş
    Adnan Çatalbaş

    Sevgili arkadaşım
    Bu güzel şiirinizi
    Canı gönülden kutlarım
    Saygılarımla esen kalın

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Muhammed Bazit