Arka Penceremin İddiası

Boylamlarda teğetken fuşya rengi yapraklar,gece moruna
Düşeyazdı yazgıların ön adları…

Gecenin bir yarısı Z…
Ve ben,
Bir şiire gidiyorum imlasız
Dışarıda yağmur satan kadınların sesi,
İçerimde boran
Rutubet biriktirdim sevdandan
Yüzümde hüznün yılgısı
Bir bardak çayı düğümlemeye uğraşıyormuşum
Ne bileyim…
Arka penceremin iddiası

Şaşkınlığımı düşürdüm az önce
Terliksiz ayağımın yanına
İstanbullaştı Z..
Köşe kapmacalarımın bir çırpısı
Salıncak martılarım çığlıklaştı,
Hamağıma uzanmış denizime
Bilirsin…
İki boncuğunu düşürmüştüm yanında,
Sabırsız tespihimin
Süt dişlerimi dizdim yerine
Tertemiz bir lekeyi,
İliştirdim sonra üzerine

Bu benim yaralanma zamanım Z…
Düş kırığı batar bu saatlerde ellerime
Isırganlar dağlar,
Zihnime ziyan sözlerimi
Canım buğulanır cam önlerinde
Kollarımı kocaman açarım belkilerime
Yorulur renklerimin grapon kağıtları

Unuturum…
Martıları,denizi,İstanbul’u
İskelesiz vapurlardan korkarım tarifsiz
Durgun sularım taşar,
Akar giderim
Öperim güzelim gözlerinden
Bak işte…
Bu şiire de biber sürdüm Z…
İyisi mi,uzak tut dilinden

Suadiyenisanikibinondört