Hayal(Et) im’e mektup
Şuursuzca dolanırken boş meydanlarda …
Ömrümün en düş yanından daldın göğsüme…
Kızım dedim adına sadece kızım…
En uykulu anından vurdum zamanı…
Vurdum akrebi, yelkovanı…
Sonra seni vurdum…
Sonra kendimi vurdum…
-kendimi sana vurdum-
Önce yollara vurdum kendimi…
adı olmayan duygularmı sardı her yanımızı..
yoksa biz mi isim veremıyoruz onlara bilmiyorum..
zorlu durak bunlar,olması gereken bir yerde biliyorum...
''güzel günler zorlu duraklalrdan gecer sevgili''
....................................................................
hayatın analamı bu duraklardadır belki,
insanın yarası mavi de oluyormuş meğer...
Meğer bütün kelebekler boşuna ölüyormuş...
-gömerek mum alevine sevgilerini-
Aslında her an özetidir koca bir ömrün...
-ki anlardan oluşmuyor mu ömür denilen? -
Bir an...
Açık pencere...
Bir odayı aydınlatmaya direnen bir mum...
odada yanlız kalmış bir adam...
Geliyormuşum...
aradaki uzun yollar,dağlar,ovalar kayboluyormuş...
hep birlikte olan ruhlarımıza bedenlerde katılıyormuş...
geliyormuşum..
Günler ayları aylar yılları doğuruyormuş sonra...
Gecenin vakitsizliğine atılmış bir çığlıktım...
Tut(a) madım vaktini hiçbir şeyin...
.........................................................................
zamana ait birşeyim yok,
saatim beni sattığından bu yan....
-kötüydü sigara parasına satılmak-
Kapandı tüm ışıklar...
zifiri bir karanlık kapladı
odamı...
Kör oldum sandım önce...
Sonra alıştı gözlerim...
Son....
BÖL! (O) ÖCÜ
Bizdik…
Siz olduk…
Sonra onlar biz oldu, biz de siz…
Sonra biz ve siz olduk…
Siz olan biz linç olduk…
adım murad...
dik bakarım adamın yüzüne...
kaçılası yerlerden geçti bir zaman yolum..
şimdi burdayım,ne geri dönecek yolum var geriye nede dönmek gibi bir niyetim..
adım murad...
vefa ekip cefa biçmişim...
bilmem...