Bu şehir
Senin hasretinle öylesine kasavetliki
Günün orta yerinde karanlıkta kalmış
Öksüz çocuklar gibi sığınağımdayım
sensiz ne kadar yoksulum bir bilsen
Bir tebessüme hasret
gözlerim büyümüş karanlıklara
kör bir noktaya bakıyorum çaresiz
elim ayağım tutmuyor
Dua ediyorum gözlerin aklımda
Barınağımdayım
Mevsimlerden haberimde yok kuşlar gelmedi
penceremde perdeler eskidi
Dügümlediklerim yırtıldı gün saymak istediğimden
beceremedim senden sonra
bir gün sonrasını düşünmeyi
Yıldızları da görmüyorum geceleri
ay yok doğmuyor üstüme
sorguladığımda adresini
Nerede olduğunu biliyorum aslında
Nerede olduğumu bilmiyorum
Bir eski dost görsem diye dışardayım
Kimseye benzemeyen kimselerin arasında
sonra bana benzer birini görür gibiyim
O zaman sende buralardasın
Ama ben benden öteyi göremiyorum
Farkındamısın bilmem
içlendiğimin yürek yakan hasretin
kanatan ince mizahların
gidişine bir anlam vermek zor
sonra böyle oldu nedense ben sana benziyorum
Nefretim de şeytaniliği o ezberin
kırılmıyorum artık sana benzeyenlere
aklımda tutmuyorum
isimlerini
köleleştirdim sencil arzularımıda
Bana isyan etmiyorlar
Şimdi akladım kendimi
Biliyorum artık sana olan öfkemin nedenini
Geldiğin yere dönecektin
ayağını çıkaramadığın
giysilerinden kurtulamadığın
şifesini unutamadığın yere dönecektin
Sen ne kır ciceği nede aşk böceğisin
Sen kenar mahalle yosması
Sen ilahi adeletimsin
Cezamsın vesselam
Alık suratlım yandaşımsın
Biliyorum alıngan olduğunu
Kusuruma bakma sensin işte bana acı veren
İlk göz ağrımsın
Başka aşklarım mı olmadı sana benzeyen
nede senin kadar sevdiğim oldu
Boş ver yinede mısralarımdasın
Arıyorum seni
Nedenini bilmeden
Sevdiğimi söylüyorum bahanem olmadan
Aşkı ilan ediyorum sonu yaşamadan
Kayıt Tarihi : 1.6.2014 17:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!