Bizim köyde ağaçtan, saldan örtmeli damlara; yani tavanlara “arıstak” denir. Arıstaklarda damın yükünü çeken, boydan boya uzatılmış ağaçlar vardır. Onlara da “hizen” adı verilir.
Bizim köylüler bu yapı tarzından deyim üretmişler. Bu kelimelerden bir çeşit şifre oluşturmuşlar: “Arıstakta hizen var.” Bu laf; “Biri bizi dinliyor, yakınımızda bu lafı duymaması gereken kişiler var. Duyarlarsa kötü olur,” anlamına gelir. Bir ortamda birisi “Arıstakta hizen var.” derse sözün muhatabı hemen şifreyi anlar ve konuyu değiştirir.
Artık unutulmaya yüz tutan, yeni nesil için “şifrelerin babası” hâline gelen bu laf, nedense son zamanlarda benim aklımdan hiç çıkmaz. Yalnız köyde değil, Türkiye’nin neresinde olursam olayım, bir söz beyan edecek olsam bu laf aklıma gelir ve kendi kendime derim ki: “Aman ha oğlum, dikkat! Arıstakta hizen var.”
Bana bir şey sormayın
Arıstakta hizen var.
Konuş deyip yormayın
yumuşakbaşlı rüzgarların kanatlarında bir yer bul bana
suyun ışıltılı sesleri aksın bir yanımızdan,
bir yanımızı defneler sarsın...
demir kollarının yumuşaklığında uyanayım sabahları
zeytin ağacının gözlerinde büyürken bir çekirdek
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta