Sevmek öyle korkulası
Öyle çekilmez dert ki
Kahırdan coşolası bir deprem
Sarsıntısında savrulup,
Paramparça parçalanan
Bir cam parçasısın bende
Bir şarkı söyle bana
Gülüşün kadar gerçek
Bir aşk gibi tatlı
Bir oyana bir bu yana
İstanbulun dalgaları gibi
Salıncak kursun coşkuya başım
Belki yine görüşürüz
kimbilir,
Ay doğar gözlerinin içine
Yüreklere yol olur sevdan,
kavgama ateş.
Kapanır yol bulamaz umutsuzluk
Işıklar geçti günden, yaşamda bizden
Bedenler yorgun düştü, ayaklar inatçı
Kuyruklar artıkça, evler uzaklaşır
İki yana düşen ellerde pamuk yüklü umutlar
Ki alşama kadar ter,
Sövgü ve gurbetten düşen payımıza
Açılır perde, kapanır perde,
Açılır sabah, kapanır akşam.
Kim açar perdeyi, kim kapatır.
Hanları kim yapar
Hamamları kim yakar
Uçakları kim yürütür,
Örümcekleşmiş beyninizi ne temizler bilmiyorum.
Faşizan kimyanızı kim bozar bilmiyorum.
Amerikan filosunu denize dökerken eme
Kan olup saldıran atalarınızı kim öğretir bilmiyorum.
Kanlı pazarlara parlayan maşalığınıza
Kim dur der bilmiyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!