Dünyanın kuzey yarı küresinde upuzun bir çöl
Buzdağlarının arasından yürüyen bir adam
Satılık ya da kiralık bir kalp taşıyan
Onun olmayan
Nasır tutmuş ayakları
Soğuktan ve sıcaktan
Yüreğinde duygunun her türünü tadan
Derin izler var kazılmaya devam eden
Bırakmak istenmeyen ama elden kayıp giden
Dış etkenlere burun kıvıran
Ona çevrili silahları görmeyen
Hedefi olduğu kurşunları hissetmeyen
Canı yanmayan ama yere yığılan
Kendinden geçen
Sonra gözlerini açan
Yüreğindeki deliğin girdabına esir olan
Kurtulmayı istemeyen
Sadece aşkı vuranlara acıyan
Çaldığı elmaları vermeyen
Direnen
Günahlarını sırtlayan
Taşıyan
Yalan aşklara
İnanan
Gerçeğini bulduğunda
Kaybeden
Aramak için yola koyulan
Ve tükenen
Yalnızlığa mahkum edilen...
Yağmur damlaları
Bir fincan kahve
Dizilmiş notalar
Yalnızlığa eşlik adında
Koyu turuncu sonbahar
Küçük göl kenarına
Uzanmış asırlık ağacın üzerine oturup
Dünyasını şekillendirmeye koyulmuş
Sonbahar gitmiş
Rengarenk yaz çıkmış karşısına
Ardında bıraktığı upuzun bir çöl ve buzullar
Yıllarca hatırlamak istemediği...
Yaz getirir aşkını ona
Başka bir yüz altında
Tanır gözlerinden
Ve gülümser bir daha
(İstanbul, Temmuz 2005)
Güçlü SönmezKayıt Tarihi : 8.8.2005 17:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!