Arifler Dükkanı - Garib Çoban

Engin Demirci
941

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

Arifler Dükkanı - Garib Çoban

Arifler Dükkanı - Garib Çoban

Sen bilmezsin aşkın halinden hüüü diyor şems vakti gönlümdeki bülbül.
Bahçendeki güllere ne oldu ey sevgilim.
Bülbül goncasından hiç vazgeçermi.
Biz aşığız, bu kadar suret arasında.
O malikül mülk’ü koskoca güllerin kokusunu ararız.
Muhammed aşkına salat ve selamlarımız.
Gölgem kayboldu gönlüm dolunca.

Arayıp kendi özümüzde Ali’nin aşkına Zülfikarı.
Ellerinden okşayıp müptela olmuş nefsi.
Koparıp atmak için salavat ile ehli-i beyt aşkına.
Bana her vakit dualar muhabbet ile gönderdiğin bahçendeki güllere ne oldu sevdiğim.
Dün gece seyrinde şahım, dostların nurundan türlü türlü gül g/ördüm.
Menzil gösterdiler bahçendeki gülleri.
Meraklandık Erenler’le güller zamanı gelip geçti.
Gölgem kayboldu gönlüm dolunca.

Bu yıl ne oldu gecelerimin uykusuzluğu?.
Benim ellerim bu yıl b/aşka gül tutmadı.
B/aksana bir duada, kim boynu bükük bahçendeki gülşenine.
Mutsuza umut mutluluktur.
Yolculuk var mı, dünyadan.
Belli olmaz, içimi istila etsede kelimeler.
Cümlenin çöllerini aşamam.
Gölgem kayboldu gönlüm dolunca.

Benin’de çağır unutma, bir mim geçmişi.
Göz koymam Elif’in sevgisine, şiir besinidir şairin.
Suçüstü yakalanmış yalnızlık.
Hesabı bırak, kantarı var kabirde insanın.
Geceyi aydınlatan dolunaydı gökyüzünde.
Yol yorgunu olan gönüller’i aydınlatan bir duadır sevgili.
Her yanı uyku dünyası olan suretler arasındayız.
Gölgem kayboldu gönlüm dolunca.

Dala konan ürkek bir sülün gibi yaşamdan.
İtiverdi Azrail bir yâri La gibi gönülden.
Oysa aşk yatağına süzüldü ruh.
Uyku onlar kadar uzak Nun’a
Aşk onlar kadar deli dolu garip’ler mezarlığında.
Hayatın yamalı çadırındaki bir bezdir payımıza kefen.
Parçasına sarılmıştı sureti haktan olan.
Gölgem kayboldu gönlüm dolunca.

İçindeydi şeytan, insan insanın dışını özlerken şükürsüzdü.
Beyazlar içindeki yolculukta beyazlığı yetersizdi kefenin.
Ah, ne yazık, yaşam doluydu insanın boşluğunda.
Güzeldi olabildiği kadar Esma’nın semahları Yunus gibi.
Ateş etrafını sarsada süslenen suretin.
Şarabı bardakta içenin alnına yazılmıştı ayrılık Hayyam’ca.
Gölgem kayboldu gönlüm dolunca.

Aşk gibi sessiz şarap gibi mahsun olan içindi bir gece.
Şems vakti inşirahlarında semah eden gönül içindi nasuhun tövbesi.
Mutlu olmaktan çok mutlu etmekti vefa, Hallacı Mansur gibi.
Bizim c/anımızda ne günah v/ar.
Bu yaşta belini büken nedir?..
Her işinde sığınacak bir pirin olsun gönülde.
Gölgem kayboldu gönlüm dolunca.

Günahı işleyen sen, tövbeyi kabul eden biz.
Elimde sermayesi olmayana acıyanı tanıdın mı?..
Ekmek aç olana gerekir, tok olana değil.
Gönüldeki hırkasız derviş dedi ki.
Dosta böyle yaparsan düşmanla kimbilir ne edersin?..
Ya İlahi.
Şems-i bir dilin kokusu var.
Gölgem kayboldu gönlüm dolunca.

Sıcak kalpli fakat aşktan koku alamıyorsa gönül.
Aşıkların iç sırlarını anlayamıyor suretler.
Zahitliktir şairin cümleden payına düşen.
Aşk maşukuna der ki, eğer sen benden isen.
Veya ben senden isem şems vakti gir bu denize.
Dedim ki duada benden bir söz dinle.
Gölgem kayboldu gönlüm dolunca.

La ilahe illa ente subhaneke inni küntü minezzalimin.
Yakub-i bir duanın makamındaydı Yusuf.
Yusuf-i bir duanın beklediği kuyudaydı Züleyha.
İlleti onulmaz hastaya sala’dır yar.
Yüzü kimseye aldırış etmeyen güneş gibidir.
Gölgem kayboldu gönlüm dolunca.

B/öyle bir aşk, böyle bir ızdırap ile b/ekler şems vakti duada.
Ve müridi oldular makam-ı muhabbetin.
Hepsi c/an’dan gölgesi oldular sevgilinin.
İşin iç yüzünden haberi olmayanlar suretler coşmada.
Sokaktan sokağa koşanlar yetim gönüllerde.
Hepsi kendiliklerinden geçen mülteci b/akışla.
Gölgem kayboldu gönlüm dolunca.

Yanına yeni dervişler geliyor Muhammed-i öksüzlerin.
Uğrundan feda ettiklerin çok can yakıcı.
Aşıka gam uyandıran Şems, kapıdan kapıya gezen Mevlana’ydı.
Ta Adem zamanından, gönül cevherini arar.
Ne kadar Cem etsede, nefs-i semah etsede.
Yoksul hepside Muhammed Ali aşkına.
Gölgem kayboldu gönlüm dolunca.

O kim’dir ki, böyle bir garip çoban onu arıyor.
Başı dönmüşten aşk ne arıyor?..
Ey yıllar g/örmüş gönül, şimdi an’dasın, ne g/ördün.
Hamd, gerçeğin köprüsüdür.
Nerede o susamış diyeni arar su.
And olsun ki biz uzak bir seferden gelmişiz.
Gölgem kayboldu gönlüm dolunca.

(Y.ed - Dünya Bir Hiçtir Bizde Hiçleriz Albümü )

Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 5.6.2024 00:12:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Birçok zamanlar gerçeği bulmak için önce gerçek gibi görünen bir görüntünün maskesini düşürmek gerekiyor. (Şerif Mardin)

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • İrfan Yılmaz
    İrfan Yılmaz

    Antoloji..com'un değerli şairi ve sevgili kardeşim sayın: Engin Demirci

    Yoğun duygu ve düşünce altında ustalıkla kaleme alınmış, su gibi akıp giden Arifler Dükkanı Garip - Çoban başlıklı şiirinizi beğenerek, emeğinize ve sanatınıza saygı duyarak ilgiyle okudum. Kalemin duygulu ve vurgulu gücünü gözler önüne seren seçkin bir eser olmuş. şiirinizi antolojime ekliyor ve tam puanla emeğinizi selamlıyorum. Tebrik eder başarılarınızın devamını dilerim.
    Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun efendim.
    Sevgi ve saygılarımla.
    Dr. İrfan Yılmaz.

    Cevap Yaz
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    O gerçeği örtünün altında aramak
    Gece vakti iz aramaya benzer,

    Karanlık içindedir kişinin,
    Bırakacaksın,

    Çıkana kadar güneşe...

    Tıpkı aşk gibi,
    Sığışamaz gölgede kalırsa,

    Çıkar mutlaka...

    Tebrikler Engin Bey...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Engin Demirci