Sevda için diyar diyar dolaştım,
Dağ tepe vadi demedim aştım,
Nice engebeli yollardan geçtim,
Öğret bana ne olur sevdayı öğret.
Methettiler seni, ben yanındayım,
Gönül yaralandı inan dardayım,
Figanım arşa değer,ahu zardayım,
Öğret bana ne olur, sevmeyi öğret.
Sevmek ibadettir derler
Hak yolunda gidenler
Sevgiye çağırır, evliyalar, erenler,
Öğret bana ne olur, bunları öğret.
Sevgiyle açılan sineye sevgili koşar,
Sevgi ve muhabbetle adeta coşar,
Sevgi sele dönüşür, bentleri aşar,
Öğret bana ne olur, sen, aşkı öğret.
Allah aşkı ile tutuşup yanmak isterim,
Yudum yudum içip kanmak isterim,
Seni sevmek, seni tanımak isterim,
Öğret bana ne olur, arif olmayı öğret...
07.07.1996 Saudi Arabia
Dost kalemlerden akan şulelere teşekkürler...
Ozan Mikdatî / Mikdat Bal
İnsanları seven yürekler ölmez
İnsanları seven yürekler ölmez
Kâmil bir îmanın tadıdır sevgi
Güler yüz gönüle nur ekler solmaz
Yarenlikte temel, çatıdır sevgi
Geniş yüreklerde, kalpte bulunur
Sevgi ile gerçek mü’min olunur
Allah için sevmek “nurun âlâ nur”
Cennetin en âlâ katıdır sevgi
Allahın rahmeti herkesi bağlar
Eksilirse eğer mahlükat ağlar
Kalpten kalbe yoldur ülfeti sağlar
En seçkin kulların yadıdır sevgi
O ne taraftarlık, ne hamasettir!
Sevgi hoş görüdür, zıddı hasettir
Fitneye, fesata, savaşa settir
Huzurun barışın adıdır sevgi
Mikdat Bal
Dost Kalemlerden
Arzularsın! ..
Dersini almayıp hậ ceden,
Elif, lậ m, mim gibi heceden,
Yola koyulmayıp geceden,
Rabb-ül Rahman’ı arzularsın.
Yönün döndürmeden kıbleye,
Tebarüz etmeden Kâbe’ye,
Kürekleri çekip haybeye,
Rabb-ül Rahman’ı arzularsın.
Nefsi kurtarmayıp mekirden,
Hakkı uzak durup zikirden,
Ders almadan Ebu Bekir’den,
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Nefsinle Çıkmadan sefere,
Taşıdığın koca semere,
Bakmadan Hattab-ı Ömer’e,
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Sen hilmi almadan Zinnûreyn’den,
Arınmadan gönül reynden,
Kurtulmadan hırs-ı hacereynden
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Sen örnek almadan Ali’yi
Şu, Hasan, Hüseyin, Veli’yi,
Tutmadan nefis denen deliyi,
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Can yoluna canın vermeden,
Hak’ın gülerini dermeden,
Agâh olup sıra ermeden,
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Cehle cihat açan dedenden,
Ayrılıp hak yola gidenden,
İstemeyip can-ı bedenden,
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Nefsine çakmadan zikkeyi,
Görmeden Medine, Mekke’yi,
Sen tavaf etmeden Kâbe’yi
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Mevlana, Yunusa bakmadan,
Sevda olup gönle akmadan
Sen, şu bataklıktan çıkmadan
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Sen neylersin Şam’ı Bağdat’ı,
Bağdat’ı sulayan Fırat’ı,
Eline almadan beratı,
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Gezip dursan Şam’ı, Tiflis’i,
Antep, Maraş, Konya, Bitlisi,
İplemeden Lâin İblis’i
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Divanı huzura durmadan,
Rukiye, secdeye varmadan,
Halim nasıl diye sormadan,
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Mahbubun kapısın çalmadan,
Köşkün tapusunu almadan,
Ummanı deryaya dalmadan,
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Sen çağıl çağıl çağlamadan,
Ol gece gündüz ağlamadan,
Hasretle sinen dağlamadan
Rabb-ül Rahman’ı arzularsın.
Yar yoluna turậ b olmadan,
Bir hayali serap olmadan,
Öz can, yanıp harap olmadan,
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Bilal ÖZCAN
Arif
Arif, arif olan kemal kişidir,
Ariflik ey oğul! Kemal işidir.
Bilal Özcan
Nurullah MusluKayıt Tarihi : 18.1.2007 11:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

"Aşk", "Işk" kökünden türetilen bir kelime olup, mana olarak da, sevenin sevdiği kişiyi- tıpkı sarmaşığın kendisine payandalık yapan canlı ağaçlara yaptığı gibi- severken boğup öldürmesi demektir.
Hayırlı, meşru, fıtri, makul ve baki muhabbetler dilerim.
Yudum,yudum içip kanmak isterim,
Seni sevmek,seni tanımak isterim,
Öğret bana ne olur,arif olmayı öğret...
yine harikulade yine dolu dolu tam puan selam ve selametle
bunlarda acizane bizimkiler
Arzularsın! ..
Dersini almayıp hậ ceden,
Elif, lậ m, mim gibi heceden,
Yola koyulmayıp geceden,
Rabb-ül Rahman’ı arzularsın.
Yönün döndürmeden kıbleye,
Tebarüz etmeden Kâbe’ye,
Kürekleri çekip haybeye,
Rabb-ül Rahman’ı arzularsın.
Nefsi kurtarmayıp mekirden,
Hakkı uzak durup zikirden,
Ders almadan Ebu Bekir’den,
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Nefsinle Çıkmadan sefere,
Taşıdığın koca semere,
Bakmadan Hattab-ı Ömer’e,
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Sen hilmi almadan Zinnûreyn’den,
Arınmadan gönül reynden,
Kurtulmadan hırs-ı hacereynden
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Sen örnek almadan Ali’yi
Şu, Hasan, Hüseyin, Veli’yi,
Tutmadan nefis denen deliyi,
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Can yoluna canın vermeden,
Hak’ın gülerini dermeden,
Agâh olup sıra ermeden,
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Cehle cihat açan dedenden,
Ayrılıp hak yola gidenden,
İstemeyip can-ı bedenden,
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Nefsine çakmadan zikkeyi,
Görmeden Medine, Mekke’yi,
Sen tavaf etmeden Kâbe’yi
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Mevlana, Yunusa bakmadan,
Sevda olup gönle akmadan
Sen, şu bataklıktan çıkmadan
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Sen neylersin Şam’ı Bağdat’ı,
Bağdat’ı sulayan Fırat’ı,
Eline almadan beratı,
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Gezip dursan Şam’ı, Tiflis’i,
Antep, Maraş, Konya, Bitlisi,
İplemeden Lâin İblis’i
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Divanı huzura durmadan,
Rukiye, secdeye varmadan,
Halim nasıl diye sormadan,
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Mahbubun kapısın çalmadan,
Köşkün tapusunu almadan,
Ummanı deryaya dalmadan,
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Sen çağıl çağıl çağlamadan,
Ol gece gündüz ağlamadan,
Hasretle sinen dağlamadan
Rabb-ül Rahman’ı arzularsın.
Yar yoluna turậ b olmadan,
Bir hayali serap olmadan,
Öz can, yanıp harap olmadan,
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Bilal ÖZCAN
Arif
Arif, arif olan kemal kişidir,
Ariflik ey oğul! Kemal işidir.
Bilal Özcan
TÜM YORUMLAR (10)