Mutluluk rüzgarı eser havada
Bulgur pilavı pişer tavada
Öküzü tarlada suyu kovada
Geceyi gündüze katar köylüler
Bir türkü tutturur dağın başında
Söğütlü yaylamın esen yelleri
Savrulmuş yarimin sarı telleri
Genç yaşta yol ettim gurbet elleri
Kuş olup sılaya uçasım gelir
Pınarın başında oturan kızlar
Mademki sevmeye niyetin yoktu
Arayan gözlerle bakmayacaktın
Mademki çılgındın sevdiğin çoktu
Çaresiz gönlümü yakmayacaktın
Başka kız yok muydu elbette çoktu
Nerde kaldı benim kuruşum liram
Geçmez oldu sanki ulusal param
Tedavisi çok zor derindir yaram
Aklıma Mustafa Kemal geliyor
Kimi mark peşinde kimi dolarda
Bu gece müstakbel eşimi gördüm
Yeni filizlenmiş dala benziyor
Sesini duyunca kalmadı derdim
Bakışlar kadife güle benziyor
Benzeri yoktur tarif edilmez
3 Mayıs akşamı günlerden Cuma
Bir masal perisi girdi odama
Belli etmemeye çalıştım ama
Sesim heyecandan titredi bazan
Oldukça güzeldi üstelik ciddi
Adı Ayşegül de soyadı Gölge
Olursa vallahi ne güzel olur
İtiraz etmeden ana-babası
Verirse vallahi ne güzel olur
Özene bezene verilmiş biçim
Kalbimi yerinden oynatan güzel
Cümle damarımı kaynatan güzel
Erken görünüp de tez batan güzel
Sen bu cilveleri nerden öğrendin
Sakınma ne olur bir çift selamı
Yaşamda en gerçek yol gösterici
Bilimdir dedi başöğretmenim
Ayrılma Ata'nın çizdiği yoldan
Bilimle birlikte koş öğretmenim
Çağdışı işleri unuttur bize
Beklerim hayalin gitmez gözümden
Biricik sevgilim sen değil misin
Kuşku mu duyarsın yoksa sevgimden
Artık benim için son değil misin
Gönlümü dertlerden kurtarır sesin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!