Arif Can Şiirleri - Şair Arif Can

0

TAKİPÇİ

Arif Can

Suları serindir havası hoştur Kimi yer toprak kimi yer taştır Sekiz ayı yazdır Dört ayı kıştır Yazmakla biter mi namı Başpınarın. Yaprağı Değerli Üzümü tatlı Kimi yer ağaçlı kimi yer otlu Merası geniştir inekleri sütlü Yazmakla biter mi namı Başpınarın Suları azdır havuzlar yoktur Sofraları doludur gözleri toktur Nüfusu çoktur kavgası yoktur Yazmakla biter mi namı Başpınarın İmamları değerli camileri hoştur Minaresi tuğla duvarları taştır İnanın kardeşler bu dünya boştur Yazmakla biter mi namı Başpınarın

Devamını Oku
Arif Can

Kekemeye deriz peltek Birikintiye de höbek. Çirkine diyoruz şebek Duydunuz mu köyümüzde? Kesik yere deriz kertik, Pişmiş bulgura da hedik Kırılmış yer ise gedik Bilesiniz köyümüzde.. Az olana deriz accük Böceğe de deriz böcük Uçuruma derler göçük Duydunuz mu köyümüzde? Biz büyüğe deriz abi, Küçük çocuğa da sabi. Kendini bilmeyene derler zobu Duydunuz mu köyümüzde? Ekilmemiş tarlaya boz, Kuzusu olmayana yoz Sonbahara denilir güz Duyun, bizim köyümüzde. Pis olana derler paspal Ayakkabıya da postal Şişman olanlara hantal Deniliyor köyümüzde. Sığıra diyoruz biz mal, Saçı olmayana derler kel. CenazeTabutuna sal Deniliyor köyümüzde Güzel giyinene çok şık Güzel kızlara da fıstık. Mustafaya denir Mıstık Öğrenin siz, köyümüzde. Çürümüşe denir çürük Çok konuşana çatlak Salona deriz biz çardak Duydunuz mu köyümüzde? Eşit olana denge Dayı Karısına hinge Diplomaya denir belge Duyun,öğrenin köyümde. Dengesiz davranan sarsuk Yıpranmış olana pörsük Salak olana Sümsük Deniliyor bizim köyde. Çöplere diyorlar gübür Kısa boyluya da bücür Çam yaprağına denir pür Duydunuz mu köyümüzde? Elbise ye denir pırtı, Yoğurda derler ağartu Tmseğe denir Kabartu Öğrenin siz, köyümüzde. Hastalıklıya da maraz Yakışıklı gence terez Leblebiye deriz çerez Duydunuz mu köyümüzde? Kalın ağaca deriz kütük, Küçük armuda der çördük Boş Gezenlere derler sürtük Duydunuz mu bizim köyde? Gevezeye der,dırdırlama Yaramaz çoçuğa fırlama. Ağlayana da zırlama Denir, bizim köyümüzde. Yaramaz kızlara cazu, Tekerlek takılana mazu. Karısı kötüye dürzü, Derler duyun köyümüzde. Yıkanmaya deriz çimme. Külde pişen ekmek gömme. Amma yerine, emme Derler, duyun köyümüzde. Koyun,keçiye der davar. Salçaya dediler pevrede. Ölme bedduası geberde Duydunuz mu köyümüzde? Yırtıklara denir yirik, Eşek yavrusuna kürük. Küçük tavuklara da ferik Derler bizim köyümüzde. Sallanana zaldır zaldır, Gevezeliğe der dırdır Geçen yıla denir bıldır Duydunuz mu köyümüzde? Arif, yazmakla bu bitmez Dizeler,dörtlükler yetmez. Ateş yoksa,duman tütmez Dilimizden belki gitmez

Devamını Oku
Arif Can

Çiçek açar yanağında İkram eder konağında İnci boncuk kulağında Güzeldir köylü kızları Tarlada pancar devşirir Evde tarhana pişirir Bir şey sorunca şaşırır Mahsun olur köylü kızları Mini etek nedir bilmez Ne alsan itiraz etmez Eşini terk etmeyi bilmez Ruhumdur köylü kızları Dizi altın şakağında Top top küpe kulağında Şeker şerbet dudagında Bal kaymak köylü kızları Türkü söyler koyun sağar Bereket başından yağar Al yazmayı yan bağlar Temizdir köylü kızları Mis gibi güzel yağ yapar İşe koşar apar topar Sanmayın yolundan sapar Asildir köylü kızları Arif sizin dostunuzdur Gerçek bir köylüdür Cennet sağ solunuzdur Melek yüzlü köylü kızları

Devamını Oku
Arif Can

Depenin yamacına kurulmuş köyüm Kana kana için fazladır suyum. Tanımayanlar siz de işitin, duyun Başpınar Köyü bu güzel köyüm. Ormanı,bahçesi,soğuk suyu var. Elması, Cevizi, dudu, güzel huyu var, Gezmeye değer yaylası var, Övülmeye değer, güzelsin köyüm. Okuyan durmuyor kalmıyor köyde. Genç nesil gitmiş boşalmış köyde Gezilmeye değer yer var her şey de, Unutulmuş garip kalmış şu köyüm. Eskiden Karaveranmış nedense ismi Kuzeyde dağları genelde sisli. Başpınar olmuş bu adı resmi Adın güzel, kendin güzelsin köyüm. Anılarım vardır, gitmez gözümden. Kırılan olmasın gerçek sözümden. Bu can çıkmayınca,benim özümden Unutmam seni,canımsın köyüm.

Devamını Oku
Arif Can

Selamün Aleyküm Size Önce Aklıma doğduğum köy Düşünce Şöyle Bir Köyü Hayal ederim önce Ben Kimim düşünün karar sizce Anlatsam köyümde doğup öleni, Herkes bir hayâle dalar giderdi. Herkes sever güzeli görünce Göreni sevdaya salar giderdi. Bilal Keya muhtarken fazla nam saldı, Köyü düzene sokmak için her şeyi yaptı Yinede köye köylüye hiç yaranamadı Allah Rahmet Eylesin Öldü gitti Hacı Kuddusi Malkız” diye can verdi, Gâzilikte Timinni Mustafa Ün verdi. Ismayıl Kaya Gelene gidene küfür ederdi Neşete, Efletüne küfür ederek gitti Muhsin doğu Çivi Fabrikası Hayalinden Öleli de çok yıl geçti ama aradan, Günahı var ise Affetsin Yaradan; Ağzında sıgara Osmancığa yaya giderdi “Çadır Osman derlerdi Dedeme Deli Halil Havadan bakardı adama Topçunun işi ise bağ Budama Eşeğe biner türkü çalar giderdi Acukcunun Apuk her zaman dağlarda Davar peşinde koşar imbaşında karacada Kör Mutuğun gözü yukarı bağlarda Ak üzümleri torbaya toplar gierdi Baddalın Sadık tenha yere gelince, Söylenir dururdu kendi dilince. Derdi:”Allah görmez gece olunca”; Duvardaki taşı bile çalar giderdi. Gabak Hasan Dayı aman ne celâl, Pilavı çok yemiş,yine helâldir helâl. Köye Gelmezdi oldu Aliosmanın Celal Herkes geçim derdine düşmüş gider Topal İrahim benim abıcamdı Dediğini yapmasam öfkeden söverdi Kara Mıstık zengin adam’dı; Ekmeğinen tuzu yalar giderdi. Rahmetli izet safça biriydi. Moliklein Ömer yiğit, hem de diriydi. Gadisiğün Celil ondan iriydi; Tuttuğunu kökten yolar giderdi. Kefçinin Elvan defter dürerdi. Yumurta Topuk Takım elbise giyerdi Hükümeti, Davul Hasan kurardı Bir kuru hayâle dalar giderdi. Atmışında şoför oldu Gökfadiğin Abdulla, İyi dost olmuştu parayla, pulla. Tavuk kişelerdi Traktörte hem de çift kolla; Korna çalmaz, herkes güler giderdi. Herkes Severdi Deli Necatiyi, Kimseye kaptırmazdı Irbık ile yastığı. Yüce Yaradan’ oldu Onun son isteği Düğünde Cenazede koşar giderdi. Deli Yusuf Kamilçavuş ile komşuydu. Üsük dayımın derdi sınır’la, suydu. Güllünün Şaban, ev halkını dul, yetim koydu; Cebinde bir şişe kimseye sormaz içer giderdi Kırıyıyusuf ile Karabayram motordan, Öldüler ya bir gün çıkarlar hatırdan. Belki hatırlanır bu yazdığım iki satırdan, Yoksa hafızamız siler giderdi. Emür dede eline bastonunu alırdı, Tu,sabi oynardık, neşe bulurdu. Tekerleme söyler köşe olurdu; Ezan okununca beklemez Camiye giderdi. Meşhurdu Çilenin Sansar tutması… Çanasıçanın Nevzatın Kavalının ötmesi… Koca Dursunun koyun gütmesi; Her biri bir yandan meler giderdi. Nazim Dayım durmaz Hu Çekerdi Onun yaptığı belki gerçek zikirdi. Çalışmaz yatardı, ondan fakirdi; Oruç tutar, namaz kılar giderdi. İpeğin Memet hemen atardı lafı Sinek vızlar gibiydi Ürüşün sesi. Zülküfün çenesi bıktırmıştı herkesi; Elinde değneği bağırır giderdi Şeref Çavuş çok muhteremdi, Sakin adamdı Hebiblerin Hamdi. Köyümüzün İlk Başkanı Çolak Fevzi Sanki Kızılırmak gibi çağlar giderdi. Çok Çalışırdı yorulmadan Fazilenin Apuk Köyümüzün en hızlı Şoförü Çil Sadık Tayırın Mıstık Satardı peynir ile katık Köyden toplar benim diye satar giderdi Arkadaşım Sabri öldü kanserden, Yiğitti, Kuvvetliydi er gibi erden. Bir Fatiha ruhuna olsun senden benden Kimsede gözü yok öylece giderdi. Çoğu Kavuştu şimdi Allah’a… Unuttuğum vardır bu kadar daha. Onlardan da özür dileyim aha; Her kim olsa özür diler giderdi. Arif Canım Sizler için yazarım Ne Cumartesi nede Pazarım Başpınaradır benim Nazarım Siz okursanız bende her zaman yazarım

Devamını Oku
Arif Can

Kadınların çarşafına, Bürük derler bizim köyde. Daha yetmemiş Arpaya, Ekin derler bizim köyde. İşaretin adı kertik, Evde durmayana sürtük, Eğer çok büyükse yırtık, Yirik derler bizim köyde. Avrat diyorlar Bayana. Sıva çekerler toprak dama. Zayıf, çelimsiz adama, Kötü derler bizim köyde. Çiftçilerin Sabanına, Öğendere derler sopasına. Boz eşeğin sıpasına, KÜrük derler bizim köyde. Bakmazlar bahara, yaza, Hazırlık yaparlar güze. Sevgilisi olan kıza, Yavuklu derler bizim köyde. Arif Sen kendi derdinden Utanmazsın ecdadının Sözünden Kimseyii Allah ayırmasın Özünden Başpınarda buluşalım tezinden..

Devamını Oku
Arif Can

Lehimlere varınca göründü köyüm, Burada kalır hep akrabam soyum, Köyde Duruyor emmim dayım, Bir çoğunu melul mahsun gördüm. Muhtar Kazım koşturuyor motoru, Ergün Kasaplık yapıyor bırakmıyor satırı Vayizler Ömer gütmez olmuş sığırı Köyümün yaşlıları emekli olmuş gördüm. Toslağın Apuk Dağda görmüyormuş kurdu Memetustanın Hasandan sorulur köyün derdi, Tükenmez başpınarın yiğidi Merdi Köyümün insanını genelde huzurlu gördüm. Kekliklerin Sesi Solpınardan geliyor Deli Nori köyün sığırını güdüyor İstanbuldan çoğu artık köye dönüyor, Köyde yeni yeni inşaatlar gördüm. Kuşçu Mustafa tilki peşinde, Adil Aksoy tavşanı görür düşünde, İkiside olmuşlar 60 65 yaşında, Onlarıda çok mutlu iyi gördüm. Gencinden çok köyün kocası, Tütüyor köy içinde beş on bacası, Çok bilgiliymiş köyün köyün hocası, Onuda insanlardan kaçar gördüm. Kürd hüseyinin altından dişleri, Gerçek olurmuş Baddalın osmayılın düşleri, Abduşların köpek övmektir hep işleri, Oralarda ne kedi nede köpek gördüm. At ve eşeklerde gidilirdi ormana yazında kışında Şmidi arabar gidiyor çoğu kalıyor daşın başında Emekliler alıyor maaşlarını her ayın başında Onlarıda çok mutlu bahtiyar gördüm. Cevdet Dağdır Başpınarın Başkanı, Kazım Hakkı Sanki olmuşlar içişleri bakanı Murat Mustafa Sanıyor kendini dışişleri bakanı Hepsinide köyü için çalışır koşar gördüm. Haydarın Arif köyün irisi, Davul hasan hepsinin dirisi, Şemik Sadık sanki onların perisi, Onlarıda üçer ayak olmuş gezer gördüm. Davut kahveci olmuş çay pişirir, Köye sığıravluna geleni çaya çağırır Toslağın ısmayılın taş çalması adamı şaşırır, Eski kaveci kötü Hüseyini okeyde yenilir gördüm. Çetlemükler cinsiyet değiştirmiş olmuş fıstık Her bahçede var vişne, kiraz, fındık fıstık Domuzlar bağlara köye inmiş buna şaştık Tavşan, Keklik, Tilki avcılara meydan okur gördüm Köyüm Yazın çok güzel dönmüş yaylaya Gafurun Apuk artık gitmez olmuş tarlaya Gaddafi Şaban Yeni Traktör Almış kapıya Onuda evladını dışarıya göndermiş gördüm. Görünmüyor bizim Seferustanın Hasan Varmı Bruhanın Kasım senin hiç tasan Garamıstığın Cevdet sen ne zaman yaşan Astsubay Nihatı köyde cocuk avutur gördüm. Zülküfün gözleri görmüyor duymuyor kulağı Yantır Halitin Haşim Unutmuş tırpanı orağı Drgılıbekirin Yakup istemiyor tarlayı toprağı Baddalın Sadık ile Deli Norittin hiç değişmemiş gördüm. Nine olmuş al yazmalı analar, Ayşeler Fatmalar Kezban bacılar Caminin önünde oturur hep hacılar Onlarıda insanları çekiştirir gördüm. Şip Şip Emini yazmasan bana darılır, Arkadaşlar, akrabalar boynuma sarılır, Köye gelirseniz eşden dosdan haber sorulur, Gıdının ıramadanı halen çalışır gördüm. Gitmez olmuş çocuğu talaya tapana Gençler kalmamış gitmişler yabana Hasret kaldık tarlada orağa tırpana Şimdiden döğr biçer arıyorlar gördüm. Topcunun Sadetin var kuzusu koyunu, Yüzüğün yerini almış Okey kağıt oyunu, Herkez evine almış elektriği suyunu, Testiyi güğümü tarihe karışmış gördüm. Kuşçu ile Davut geçiniyor çaydan Size bir şiir yazdım sudan havadan Yirmialtı yıl geçti ben gideli aradan, Köyde fazla bir şey değişmemiş gördüm. Şiirimi okuyunca kusura bakmayın, Bazen böyle yazarım kafanıza takmayın, Ne olur gardaşlar köyünüzü unutmayın Zengini fakiri köyden kaçar gördüm. Arada bir köye varır basireti çıkarım Ben Arifim böyle arada sırada yazarım Emekli olunca köye gitmek için hazırım Ankarada Çorumda köye gelmek için can atanları gördüm

Devamını Oku
Arif Can

Depenin yamacına kurulmuş köyüm Kana kana için fazladır suyum. Tanımayanlar siz de işitin, duyun Başpınar Köyü bu güzel köyüm. Ormanı,bahçesi,soğuk suyu var. Elması, Cevizi, dudu, güzel huyu var, Gezmeye değer yaylası var, Övülmeye değer, güzelsin köyüm. Okuyan durmuyor kalmıyor köyde. Genç nesil gitmiş boşalmış köyde Gezilmeye değer yer var her şey de, Unutulmuş garip kalmış şu köyüm. Eskiden Karaveranmış nedense ismi Kuzeyde dağları genelde sisli. Başpınar olmuş bu adı resmi Adın güzel, kendin güzelsin köyüm. Anılarım vardır, gitmez gözümden. Kırılan olmasın gerçek sözümden. Bu can çıkmayınca,benim özümden Unutmam seni,canımsın köyüm

Devamını Oku
Arif Can

Eskiden Şeher pazarı perşembe günü kurulurdu Yollar İreşidin Doç ile Zübeyirin BMC den sorulurdu Hasan Hoca ile Çatçutun BMC köyde kalırdı Unutmadım güzel köyüm seni unutmadım Şahane köyüne bostan eker kelikte beklerdik Topalın göle gider serinlemek için çimerdik Çökekmi karışmış kömüşmü girmiş hiç bilmezdik Unutmadım güzel köyüm seni unutmadım HACI sofunun kuyu suyu buz gibi olurdu Anlattıklarına göre onu bir yılan korurdu Kırılır bidonların sapı hep kalırdı Unutmadım güzel köyüm seni unutmadım Alışarın dereden odun keser kaçardık Mangışda eminin eşmenin buz gibi suyunu içerdik Üstüne birde birinci, ikinci cigarası yakardık Unutmadım güzel köyüm seni unutmadım Haşimin tarladan hep nohut çalardık İkide geven bulunca birde ateş yakardık Karaharman iyi pişsin diye üflerdik Unutmadım güzel köyüm seni unutmadık Rahmetli Hacı Guddisin güzel bir eşeği vardı Merkep azgın diye binince ona gem vurardı Kaçmasın diye birde zencir ile örüklerdi Unutmadım güzel köyüm seni unutmadım Tarlaların başından tırpan ve çekiç sesi gelirdi Tavlarsan Salifin Sadığı ne arpa buğday biçerdi Gafurun Apuk Kendinden büyük desteyi sırtlardı Unutmadım güzel köyüm seni unutmadım Emin ustanın gölde ne güzel çimerdik Hışırların Alinin bahçeden elma çalardık Delü Şeref dövünce önce ağlar sonra gülerdik Unutmadım güzel köyüm seni unutmadım Kuyu deresi adadepede yayılırdı mallar Sülük tutardı akardı ağzından kanlar Kuşçunun balaklıkta içilirdi çaylar Unutmadım güzel köyüm seni unutmadım Yukarı bağlardan yılan kuyruğu toplardık İkide Kuzu göbeği bulursak ne sevinirdik Yaşlılarımızdan gerçekten çok çekinirdik Unutmadım güzel köyüm seni unutmadım Ramazan geceleri mamağın nütfi bağırırdı Ürüş ise dolayı tarafını gezer çağırırdı Kefçinin ömer sıgarayı ağzından bırakmazdı Unutmadım güzel köyüm seni unutmadım Eğşici İmbaşı, şip şip karacada dururlardı Aşır ile Beşir gemicekten yukarı çıkmazdı Toslağın Apuk Eyneğulu iyice benimsemişti Unutmadım güzel köyüm seni unutmadım Devretbaşını geçince Alinin Çatalçam gelirdi Buralardaki tarla değerlerini en iyi toslak bilirdi Hacısofunun Abdulla 10 yılda bir köye gelirdi Unutmadım güzel köyüm seni unutmadım Canım köylülerim köyümü övmek yazmakla bitmez Acizhane Arifin yazacakları kağıtlara sığmaz Yine lakap kullandım mecburum bazı yerlerde Lakabı ile anılan yiğitler hiç ölmez...?

Devamını Oku
Arif Can

Eskiden Şeher pazarı perşembe günü kurulurdu Yollar İreşidin Doç ile Zübeyirin BMC den sorulurdu Hasan Hoca ile Çatçutun BMC köyde kalırdı Unutmadım güzel köyüm seni unutmadım Şahane köyüne bostan eker kelikte beklerdik Topalın göle gider serinlemek için çimerdik Çökekmi karışmış kömüşmü girmiş hiç bilmezdik Unutmadım güzel köyüm seni unutmadım HACI sofunun kuyu suyu buz gibi olurdu Anlattıklarına göre onu bir yılan korurdu Kırılır bidonların sapı hep kalırdı Unutmadım güzel köyüm seni unutmadım Alışarın dereden odun keser kaçardık Mangışda eminin eşmenin buz gibi suyunu içerdik Üstüne birde birinci, ikinci cigarası yakardık Unutmadım güzel köyüm seni unutmadım Haşimin tarladan hep nohut çalardık İkide geven bulunca birde ateş yakardık Karaharman iyi pişsin diye üflerdik Unutmadım güzel köyüm seni unutmadık Rahmetli Hacı Guddisin güzel bir eşeği vardı Merkep azgın diye binince ona gem vurardı Kaçmasın diye birde zencir ile örüklerdi Unutmadım güzel köyüm seni unutmadım Tarlaların başından tırpan ve çekiç sesi gelirdi Tavlarsan Salifin Sadığı ne arpa buğday biçerdi Gafurun Apuk Kendinden büyük desteyi sırtlardı Unutmadım güzel köyüm seni unutmadım Emin ustanın gölde ne güzel çimerdik Hışırların Alinin bahçeden elma çalardık Delü Şeref dövünce önce ağlar sonra gülerdik Unutmadım güzel köyüm seni unutmadım Kuyu deresi adadepede yayılırdı mallar Sülük tutardı akardı ağzından kanlar Kuşçunun balaklıkta içilirdi çaylar Unutmadım güzel köyüm seni unutmadım Yukarı bağlardan yılan kuyruğu toplardık İkide Kuzu göbeği bulursak ne sevinirdik Yaşlılarımızdan gerçekten çok çekinirdik Unutmadım güzel köyüm seni unutmadım Ramazan geceleri mamağın nütfi bağırırdı Ürüş ise dolayı tarafını gezer çağırırdı Kefçinin ömer sıgarayı ağzından bırakmazdı Unutmadım güzel köyüm seni unutmadım Eğşici İmbaşı, şip şip karacada dururlardı Aşır ile Beşir gemicekten yukarı çıkmazdı Toslağın Apuk Eyneğulu iyice benimsemişti Unutmadım güzel köyüm seni unutmadım Devretbaşını geçince Alinin Çatalçam gelirdi Buralardaki tarla değerlerini en iyi toslak bilirdi Hacısofunun Abdulla 10 yılda bir köye gelirdi Unutmadım güzel köyüm seni unutmadım Canım köylülerim köyümü övmek yazmakla bitmez Acizhane Arifin yazacakları kağıtlara sığmaz Yine lakap kullandım mecburum bazı yerlerde Lakabı ile anılan yiğitler hiç ölmez...?

Devamını Oku