Gitmek istiyorum buralardan,
Bu taş kalpli insanlar diyarından.
Sürmek; yağız tayı engin bozkırda, altaylarda.
Sabahlamak; hazarın kıyısında, ana yurtta.
Elbet bitecek bu kara gece,
Farkındayım, batacak şu yıldız.
Hatta biter şimdi şu duman.
Bu kağıt bu kalem bu divit.
Dinecek elbet bu sessiz figan.
Ben sana demem gül yüzlü.
Yüce dağ eteğinde biten çiğdem çiçeği.
Veya yağmur kokulu bir sümbül.
Seviyorsam eğer sebebi sen.
Seni benzetmem hiçbir yıldıza.
Kimine göre bir örtüdür gece
Kiminin hüzün vaktidir gece
Kiminin ise dostudur gece
Kiminin sırtında bir hançerdir gece.
Bir çocuğun gözünde sadece karanlık
Kabul olmayan bir duasın sen.
Ömrümü bitiren beyhude bir çabasın sen.
Sonu kâbusla biten bir ruyasın sen.
Beni bana kırdıran bir yalansın sen.
Odu bile soğuk bir nar.
Hayalimi bugün dille ettim beyan
Şu dünyada acep var mı beni anlayan
Bir derde düştüm ki çaresi bulunmayan
Yazsın bunu kalemler kitaplara hiç sığmayan.
Hicran bu silinmez yürekten
Varıp ta yare tesir etmeyen söz,
Söyle ben seni neyleyim.
Yardan gayrısını görmem diyen göz,
Söyle ben seni neyleyim.
Para etmez bildiğin ve yazdığın.
Yüce dağlardır tek nazargahım,
Esen rüzgarda saklı her bir ahım.
Bir gün rast gelirse zülfün teline,
Sor ona bak neymiş intizarım.
Yüce dağ başında kar olur.
Hüzünlenir gönlüm her dem
Gecede gündüzde hep sen
Bir garip bülbül misali
Her narada gizli olan sen.
Kelam kafi gelemez bana
Ne oldu bana böyle birden bire
Fikirlerim çekilmişler dara
Hayallerim, duygularım arafta
Ne oldu bana sanki ruhum firarda.
İncinmişim, düşmüşüm ben
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!