Karanlık gölgeler alır düşleri
Doğruysan vururlar sana taşları
Davasız olanlar bozar işleri
Dik duranı sevmez bozuk adamlar
Zengine sus pus, fakire diklenir
Mehtap hasretime sırdaş olurken
Yıldızla dertleşip durdum bu gece
Sevdam ateşinle közleniyorken
Kül olup aşkına yandım bu gece
Zaman aynasında yüzünü görüp
Ey budunum biliniz,
Sözlerimi alınız,
Bengü taşa yazınız,
Bütün Türkler bir ordu.
İçte kavga olmasın,
Ey yarının ışık saçan çiçekleri,
Gök kubbeye yükselen tek dileği.
Aydınlansın yurdun güzel fecri,
Sizlersiniz istikbalin meşalesi.
Bir bayraktır kalbinizde dalgalanan,
Can içinde aşkın ateşi vardır
Ne su söndürür ne çaresi vardır
Her seven de gizli bir sır saklıdır
O sırra erince uçar deliler
Yana yana aşkı kendine dertmiş,
Gök yıkılsa üstüme, dağlar düşse yoluma,
Kutlu vatan uğruna yürürüm ben sonuma.
Ayrı kalsam evdeşten, kanlar dolsa donuma,
Yaşayamam şerefsiz; kaldır beni, ey Tanrım!
Kölelik mi, töresiz? Öldür beni, ey Tanrım!
Hakkı arar kör gözlerle
Akıl sürer boş sözlerle
Yol yitirilmiş itlerle
Devran gafletin devranı
Yalancının sözü geçer
Erkek kadın zindandadır
Yavru bile kurbandadır
Çin'in zulmü her yandadır
Gözlerde bir yaş var şimdi
Minareler sessiz dilsiz
Ne makamdır, ne rütbe, ne taht, ne taç
Yolunda dimdik yürümektir amaç
Fırtına önünde eğilmez ağaç
İnandığın davadan dönme sakın
Altın görüp eğilme parıltıya
Sırları taşımak yürek işidir
Gerçek dostun yükünü yüklenmektir
Bu dostluk ateş ile yıkanmışdır
Közde kül olanı seçmek gerekir.
Kimi sana çıra olur da yanar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!