Sevgili!
Zaman tükendiğinde
Şerha şerha yarıldığında toprağın bağrı
Güneş boğulup, karanlık dürüldüğünde,
Ümmetin Yunus'un kavmi gibi tedirgin
Hayat, Yunus'un şehri gibi ölgün.
Gittin, gittin de dönmedin geri
Belli ki çok sevdin o yerleri
Sen yoksun ya, bu akşam telafonum sus.
Adın yazılı üzerinde, ve numaran...
Tuşlara uzanıyor parmaklarım
SEN YOKSUN
Gittin, gittin de dönmedin geri
Belli ki çok sevdin o yerleri
Sen yoksun ya, bu akşam telafonum sus.
SEN YOKSUN
Gittin, gittin de dönmedin geri
Belli ki çok sevdin o yerleri
Sen yoksun ya, bu akşam telafonum sus.
Yusuf’la beraber Ben
Kızgın çölün ortasında
Yüreğim derin mi derin bir kuyu
Yüreğime nice kovalar sarkıtıldı sonra
Vermedim yusufumu.
Sevgili!
Zaman tükendiğinde
Şerha şerha yarıldığında toprağın bağrı
Güneş boğulup, karanlık dürüldüğünde,
Ümmetin Yunus'un kavmi gibi tedirgin
Hayat, Yunus'un şehri gibi ölgün.
Bir hüzün vaktinde bugün
Yer ölüm kusup gök ölüm yağarken
Üstün acılarla dolu yüreklerle
Yalınayak yollarda çocuklar
Ve yeri yurdu terkedişler
Ve ağlayışlar, inleyişler
Yusuf’la beraber Ben
Kızgın çölün ortasında
Yüreğim derin mi derin bir kuyu
Yüreğime nice kovalar sarkıtıldı sonra
Vermedim yusufumu.
Ağlamanın kendisiyle alay etmek bizzat ağlanacak bir durumdur.
”Hak rahmetinin
insan gözünde damla damla olmasıdır gözyaşları. Merhametin eteklerinde dolaşan gönlün pırlantalarıdır gözyaşı.”
Siz hiç firavunların, şeddatların, tiranların gözyaşına şahit oldunuz ya da duydunuz mu? Merhametsizlerin gözyaşını bilmesi ne mümkün!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!