Çıplak elle, uzanırım peteklere.
Beyaz giyimli adam gülümser, çıplak elli,
Tülbent eldivenlerimiz düzgün ve hoş,
Bileklerimizin gırtlakları cesur zambaklar.
Adamın ve benim
Aramda bin tane temiz hücre var,
Sarı fincanların sekiz peteği,
Ve arı kovanının kendisi bir çay fincanı,
Pembe çiçeklerle beyaz üzerinde,
Aşırı sevgiyle emayladım onu
“Hoşluk, hoşluk” diye düşünerek.
Kuluçka hücreleri bozdur fosillerin kavkıları misali
Dehşete düşürür beni, eski görünürler.
Nedir satın aldığım, kurtlu maun?
İçinde hiç kraliçe var mıdır?
Eğer varsa, yaşlıdır,
Kanatları yırtık şallar, uzun bedeni
Ovunmuş pelüşünde –
Yoksul ve çıplak ve kraliçeliğe aykırı ve hatta utanç verici.
Kanatlı, mucize olmayan kadınların
Bal taşıyıcılarının
Bir sütununda dururum.
Yıllarca toz yesem de
Ve kurutsam da tabakları sık saçlarımla
Sürüklemem ben.
Ve görüldü tuhaflığımın buharlaştığı,
Mavi çiy tehlikeli deriden.
Haberleri açık kiraz çiçekleri, açık yoncalar hakkında olan
Koşuşturup duran bu kadınlar
Nefret mi ederler benden?
Neredeyse bitti.
Denetim bende.
Bal-makinem burada,
Düşünmeksizin çalışır,
Açılır, ilkbaharda, gayretli bir bakire misali.
Fildişi tozları için denizi ovalayan ay misali
Ovalamak için köpüklenen sorguçları.
Üçüncü bir kişi izlemektedir.
Ne arı satıcısıyla ne de benimle ilgisi var o adamın.
Şimdi gitmiştir adam
Sekiz uzun sıçrayışta, büyük bir günah keçisi.
Burada adamın terliği, burada bir başkası,
Ve adamın şapka niyetine taktığı
Beyaz keten dörtgen burada.
Hoştu adam,
Dünyayı meyveye kuvvetle çeken
Bir yağmur çabalarının teri.
Arılar tanıdı adamı,
Şekillendiler dudaklarında yalanlar gibi,
Karmaşıklaştırarak yüz hatlarını.
Ölmeye değer diye düşündüler, fakat
Telafi etmem gereken bir özüm var, bir kraliçe.
Ölü müdür, uyuyor mu?
Nerede kaldı,
Aslan-kızılı bedeniyle, camdan kanatlarıyla?
Uçuyor şimdi
Hiç olmadığı ölçüde korkunç, kızıl
Yara izi gökte, kızıl kuyrukluyıldız
Onu öldüren motorun üstünde –
Anıtmezar, mum ev.
(1962)
Sylvia Plath (1932-1963, ABD)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
Kayıt Tarihi : 28.1.2009 10:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Stings by Sylvia Plath Bare-handed, I hand the combs. The man in white smiles, bare-handed, Our cheesecloth gauntlets neat and sweet, The throats of our wrists brave lilies. He and I Have a thousand clean cells between us, Eight combs of yellow cups, And the hive itself a teacup, White with pink flowers on it, With excessive love I enameled it Thinking 'Sweetness, sweetness.' Brood cells gray as the fossils of shells Terrify me, they seem so old. What am I buying, wormy mahogany? Is there any queen at all in it? If there is, she is old, Her wings torn shawls, her long body Rubbed of its plush- Poor and bare and unqueenly and even shameful. I stand in a column Of winged, unmiraculous women, Honey-drudgers. I am no drudge Though for years I have eaten dust And dried plates with my dense hair. And seen my strangeness evaporate, Blue dew from dangerous skin. Will they hate me, These women who only scurry, Whose news is the open cherry, the open clover? It is almost over. I am in control. Here is my honey-machine, It will work without thinking, Opening, in spring, like an industrious virgin To scour the creaming crests As the moon, for its ivory powders, scours the sea. A third person is watching. He has nothing to do with the bee-seller or with me. Now he is gone In eight great bounds, a great scapegoat. Here is his slipper, here is another, And here the square of white linen He wore instead of a hat. He was sweet, The sweat of his efforts a rain Tugging the world to fruit. The bees found him out, Molding onto his lips like lies, Complicating his features. They thought death was worth it, but I Have a self to recover, a queen. Is she dead, is she sleeping? Where has she been, With her lion-red body, her wings of glass? Now she is flying More terrible than she ever was, red Scar in the sky, red comet Over the engine that killed her- The mausoleum, the wax house. (1962)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!