Ey insanlar
Ben ıssız bir iskeletİm
Bir ölü değilim evvel zamandır
Yükü boşanmış emekli bir hamal kimine
Uzamayan saçlarım
Uzamayan tırnaklarım
Uzamayan kaşlarım
beklenmedik bir fırtınaydı gelişin...
uyandırdın sessizliğimi aysız gecelerde
yaralı bir deniz gibi hıçkırdığını
bir fanus altında sıkışıp kaldığını..
aşkla kenetlenen kalplerimizin..
me'yus olduğunu,bunaldığını
Devamını Oku
uyandırdın sessizliğimi aysız gecelerde
yaralı bir deniz gibi hıçkırdığını
bir fanus altında sıkışıp kaldığını..
aşkla kenetlenen kalplerimizin..
me'yus olduğunu,bunaldığını
'gideni bağışla, döneni öldür...
ceylanı bağışla, a(v)cıyı öldür...'
(Mehmet Oğuz...'Sus/Kuyu/Su'ndan.)
Bu şiiri şairin tavsiyesi üzerine bir mezar taşının başındaymış gibi okumalı..
Bir dostum şöyle der ''anlamak sevmektir'' ve ne kadar doğrudur..şiirin ruhuna dokunmak gerek belki defalarca..anlayana dek..kalemin susmasın..
büyüleyici...!
görülüyor ki
insan ölse de öldürse de vaktiyle şaşaalı bir davet salonunu andıran beyin lobları aynı insanın iskeletleşmiş halinde bir mahzene dönüşüyor.Sıcaklık derecelendirmesini henüz bilim ve tekniğin dahi anlayamadığı fakat duygu ve düşüncelerin sonsuz türlü mayalanmaya uğradığı tanrı işi bir mahzen.Bize düşen o mahzenin taştan raflarındaki bir kişilik yerimizde kaderimizle olan iki kişilik sevişmelerimize devam etmek.Taa ki Tanrı elimize tutuşturduğu şarabı elimizden alana kadar.
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta