Gözün doysun ey toprak
Bağrına herkes gitti
Yalanlar dünyasından
Hak çağıran ses gitti
Dûn felek âl eyledi
Bir nice hâl eyledi
Karlı dağdan kopup gelen sel misin?
Poyrazlardan esip gelen yel misin?
Rüyâlarda gördüğüm güzel misin?
Söyle bana dilber, kimsin, nesin sen?
Şu düştüğüm derde çâre misin sen?
Devamını Oku
Poyrazlardan esip gelen yel misin?
Rüyâlarda gördüğüm güzel misin?
Söyle bana dilber, kimsin, nesin sen?
Şu düştüğüm derde çâre misin sen?
Ağlamayın Arkamdan
kanatlarım ağır ağır düşerken
ümit korku can havliyle pür edep
ölüm korkusu ve kokusu yüzüm sapsarı
elinizi elime dokundurun yavaşça ve yasinle
baş yastıkta nasipse
usul usul sönerken azar azar sessizce
ağlamayın peşimden hem size ne oluyor
vefamı dediniz
hadi ordan
merteklerdir dostlarım
yapa yalnız kalırken
tipi boran olsada namazıma geliniz
mezara olmasa da
ağlamayın sakın ha toprağımı atarken
rahmetliyi severdim yok yok daha dün konuşmuştuk
duyunca çok şaşırdım
istemem ben boş lakırdı
sessiz sessiz derinden bir fatiha sal yeter
lakin yapayalnızım sitemim zorumdandır
günahlar günahlar günahlar
tövbem var gözyaşımla tek hasadım bu işte
gözyaşıma sığındım tövbeyi siper ettim
yaşım var abi yaşım yedi düvele bedel
hem size ne oluyor ağlamayın peşimden
dönün bakın çevreme komşularım ölüler
sizin komşular kimdir vah yaşayan ölüler
yetiş hoca efendi tez yetiş
helallık al ne olur
helal olsun helal olsun helal olsun
istemem çiçekleri susturun alkışları
ben fatiha isterim titreyerek damardan
hem masrafta bedava
kalakaldım baş başa merteklerin altında
aman Allahım aman
siz helvamı yiyorken
ben amelle yüz yüze
ve bir yiğit yetişti semerkand illerinden
kocaman elleriyle sihirli gözleriyle
sardı beni bir neşe esrarlı bakışıyla
derken dilim açıldı kefenim büyülendi
ümidim şaha kalktı suspus oldu endişe
kurtuldum gariplikten her taraf gül bahçesi
susun artık terk edin mezarımı sessizce
ben fatiha isterim okuyun bir solukta
ayrılırken ne olur ağlamayın peşimden
07 09 2006 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
Önünde durulmaz bir acımasızlıkmış gibi yapılan girişli şiirde, ölümün uyandırdığı ürpertileri, toplumsal bazda değer olan durumların yitirilmesi ile; ne böyle yaparsın yaptığın bir haksızlık der gibi sürdürülmüş, aslında ölmeye karşı durulmuş dolaylı anlatımlara gidilmiş güzel bir çalışma. Tebrikler.
nsan-ı kâmil idi
Erenlere dil idi
İlmiyle âmil idi
Devran nasıl eskitti
çok güzeldi...saygılar
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta