Avuçlarım arasından kayıp giden
Kendi kendini bitiren gün
Çırpınma sesleri kanatlarında bir ardıcın
Bahçelerde boydan boya ılgın pembeleri
Kapı arkasında bekler bahar sabırsızca
Korkarak, bitmeyecek diye kışın renkleri
Dalından düşmüş, solmuş
Kurumaya yüz vermiş yapraklar getiriyor sular
Bir tedirginlik suda bir telaş
Kuruyacak
Yağmayacak yağmurlar, toplanmayacak bulutlar
Dahası
Unutacak onu balıklar
*
Bir saat gibi işliyor gözlerimdeki bakışlar
Asfaltlanmamış yollara doğru sessizce
Acılar, yalnızlıklar göz kamaştırıyor
Yol kenarlarında birer lamba gibi ışıl ışıl
u-Mutluluklar ise aynada simsiyah
Tozlu çakılları asfatlarcasına
Her geçen araba biraz daha dümdüz ediyor
Birazını alıp lastikleriyle kendine katarak
*
İşte orada, bir durak duruyor
Kim koydu bilmem yoktu daha önce
Her insan bir durak mı durulan
Beklediği gelince bekleyenin binip gittiği
Kapısında bindiğinin
Uzun perçinli paspasına silip
Ayakkıbılarındaki tozu, kiri bıraktığı
Zaman zaman uğradığı ve oturduğu
Günü gelince
Bir otogar hüznünde-sevincinde terkettiği
Ya da bir defasına mahsus mecburiyetine sarıldığı
Sonrasında adını bile unuttuğu
Üstelik isim vermemişler bu durağa
Ben mi yazsam ardıç durağı diye
Unutulur sonra
Yok yok
İsim vermeyene isim ne hacet
Zaten unutulmak için konulmuş buraya
Reşat Öztoprak
Reşat ÖztoprakKayıt Tarihi : 2.1.2019 23:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!