ABD'li şair ve yazar Archibald MacLeish 7 Mayıs 1892'de Illinois Eyaleti Glencoe kentinde doğdu, 20 Nisan 1982'de Massachusetts Eyaleti Boston kentinde öldü. Birinci Dünya Savaşı'na gönüllü olarak katıldı, Fransa'da topçu olarak savaştı. Savaş sonrası Yale Üniversitesi ve Harvard Üniversitesi'nde hukuk okudu, bir süre avukatlık yaptı. 1923'te Fransa'ya gitti ve beş yıl kadar Fransa'da yaşadı. Fransa'dan sonra Meksika'ya geçti. 1930'da ABD'ye döndü ve New York'ta 'Fortune' dergisinde yayın yönetmeni olarak çalıştı. 1939'da Amerikan Kongre Kitap ...
Genç ölen askerler konuşmaz.
Yine de, işitilirler sessiz evlerde:
Var mıdır duymayan onları?
Geceleri, onların adına konuşur sessizlik
Bunun hesabı sorulmadı
Gözyaşlarının hesabı sorulmadı ama sorulacak
Madrid'in, Barcelona'nın, Valencia'nın gözyaşları
Bu gözyaşlarının hesabı sorulmadı.
Almeria'nın, Badajoz'un, Guernica'nın döktüğü kan
Martının görüntüsüyle martı
Suda birleşirler
Bütün gün bunu düşündüm
Birşey kalmadı o yıldan artık
(Soluk otlar var
Tuz renkli)
Ey mevsimler, ey şatolar!
Deyin kusursuz kim var?
Ben de herkes gibi tuttum
Büyülü mantığı denedim.
Dokunabilir ve sessiz olmalı şiir
Yuvarlak bir meyve gibi,
Başparmağa bir şey söylemeyen
Eski madalyonlar gibi dilsiz,
Aramızdaki varlıksın,
göklerimizdeki göçebesin,
yapraklarımızdaki ve suyumuzun gümüşündeki
göz kamaştıran gümüşsün,
en uzak düşüncemizin gümüş firarı –
“ziyaretçi ay” … “ayın kısa bakışları”…
Bekleme, yok, batmayacak güneş,
Yoktu sabah, doğmadı ki zaten
Sadece şimdi var, ve şimdi,
Ve rüzgar, çayırdan esen.
Hatırladığım günler
(...)
"Gözlerinizi açıp bakın şu Mutsuzlara,
Vahşi güneş altında kavrulup al al yanan,
İnsafsızca ezilen, alınları çatlayan
Mutsuzlara bir bakın! Pek sayın Burjuvalar,
Onlar da sizin gibi insan. Lütfen şapkalar
Bilim ki yalın bir azizedir, bırakmaz işini
Hesaplarken herhangi bir şeyin varlık nedenini:
Adamasına yeterlidir kendisini
Bir araya yığılmış şeylerin hemen tasarlanmış olabilmesi.
Bilir yaşayan her şeyin nasıl meydana geldiğini,
Hesaplar her yıldızın atmosferini,
Güzelim oğlu Pan'ın! Çiçekler, yemişlerle çevrili alnın sıra gözlerin,
o biricik yuvarlar, dönüp duruyor. Esmer bir tortuyla gölgeli
yanakların çukur çukur. Pırıl pırıl dişlerin. Bir gitara benzeyen
göğsün, çınlamaları o sarışın kollarında akıp giden. O iki cinsin
birden uyuduğu karın boşluğunda küt küt atıyor yüreğin.
Geceleri kalçalarını, önce birini sonra ötekini, sonra da o sol
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!