Güle güle git Arap...
Sen, nereden çıkıp geldin öyle birdenbire? O kadar ev varken, neden Hacer'imin evinin çatısını tercih etmiştin bilmiyoruz. Sanırım onun iyi gönüllü bir insan ve harika misafirperver bir ev sahibi olduğunu bilerek geldin, yerleştin oraya...
Çok iyi bakıldın; pişen tavuk ciğerleri, hazır mamalarla ve Mustafa’nın (Hacer'in eşi, benim de en eski dostlarımdan ve bana ağabeyliğini en güzel yaşatan insan) yaptığı özel kulübende, ooohh bir güzel kış geçirdin. Şimdi gittiğin yerde mutlu ol arkadaşlarını bul, sev onları, koş oyna, savaşma seviş, özgürlüğünün tadını çıkar. Tabii ki Hacer'imin güzel mamalarından bulamayacaksın sokaklarda, artık idare edeceksin kedicik, ne yapalım.
Gitmeyi sen istedin, aynen kendi isteğinle geldiğin gibi…
Aslında kimse kısıtlamadı senin özgürlüğünü, bu kendi seçimindi, inatla ve azimle kalmak istedin. Ev halkının ve arada benim de dahil olduğum, seni geldiğin yere tüm geri gönderme teşebbüslerine de karşı çıkarak yaşadın orada... Eh baktılar ki gitmiyorsun bir sebebi vardır,Tanrı misafirimizsin dediler bizimkiler ve terastan katıldın aileye. Zaman ne çabuk geçmiş, tam altı ay olmuş kaldığın süre.
Komiktin biliyor musun, apartmanın aydınlığından maaarrr maaarrrr diyerek aşağıya bir garip bağırman vardı ki, güldürürdün bizi...Tabii ki bu maaarrrlamalarına karşılık benim sana söylediğim, çeşitli müstehcen esprilerimi de buraya yazamıyoruummm ;))))
Bazen de biz, dışarıdan gezmelerden gelirken, taaa çatının ucuna gelip bakardın sokağa aşağıya, konuşurduk seninle, Araappp biz geldiikkk miyaaww…maaaww...
Bugün, gittiğinin haberini alınca şöyle düşündüm: Hepimiz birbirimizin hayatında misafiriz işte. İnsan, hayvan, bitki, eşya fark etmez enerjilerimizle varız, yaşarız ve gideriz bir gün.... Hep bir şeyler öğreterek, öğrenerek. Hepimizin, hayatta ve birbirimizde kalma sürelerimiz var ve bu süre bir şekilde biter; ama terki diyar gibi, ama tebdili mekan gibi, ama sonsuzluk gibi…. Biter!
Hüzünlendirdin beni bee….
Güneş; (Hacer'in iki yaşındaki torunu) yarın geldiğinde, seni arayacak Aaaap Aaaaap diye seslenerek, bakacak ki yoksun, ellerini iki yana açarak, yok diyecek yok. Aaaap gitmiiişş...
Adını da ben koymuştum Arap, unutma hiçbirimizi. En çok da Hacer anneni unutma, çünkü en fazla onun emeği oldu sana. Belki arada sırada sokakta karşılaşırsınız, selamlaşırsınız, miyavlaşırsınız bizimkilerle.
Hoşçakal Arap, kapkara tüylü, sarı gözlü misafir hoşçakal… Miiiyyyaaaawwww...
23 Nisan 2012
Nesrin PekinselKayıt Tarihi : 28.1.2014 23:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hayatıma misafir olmuş herkese sevgilerimle.............
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!