yaşıyorum
alışıyorum
yeni bir çevre
yeni arkadaşlar
burada da uçuyor kuşlar..
gurbeti güzel yapan
seninle olan hatıralar
denize sıfır
cam gibi denir ya
işte öyle su
derin sessizlik ve ıssızlık
tanıdığım sandalcı
iyi ki seviyor beni
çağırıyor her gün
bana istanbul'u anlat diyor
susuyorum
hiç bir şey hatırlamıyorum
derme çatma
belki badanası kirli
küçük bir fırın var
simit de yapıyor
her gün alıyorum
çıtır çıtır
yanında çay
bardak ince belli
aşk kırmızısı
çayın rengi
bulunduğum sahil
sakin deniz mavi
iyice esmerleştim
tenim yandı belki
balıkçı soruyor
çemberlitaş'ı
mısır çarşısını
mercan yokuşunu
susuyorum
sormasın diye İstanbul'u...
ben gideli sis hiç oldu mu
iskelede insanlar
yorgun yüzlü
mutsuz
kahırlı mı
martılar şehri seviyor mu
sis bir gelinlik gibi
süsledi mi istanbul'u
boğaz yine lacivert rengiyle
hisarlar şefkatlice
köprüler gerdanlık gibi
topkapı görkemli
süleymaniye ilahi mi duruyor
o küskün ağaçların mevsimi
erguvanlar açtı mı?
birbirini seven çiftlerin
bakışlarını anlat
kız kulesi ne yapıyor
gün batımı kuşlarını
galata - beyazıd kulesini
cami önlerinde güvercinleri
yaz bana....
iyi olmaya çabalıyorum
sabah yürümelerimi durduruyor
mütevazi bir çay ocağı
birbirimizi sevdiğim insanlar bakıyor
istanbul'lu diyorlar
oysa ben sadece yabancıyım
günler geçti
meraklı gözlerin sayısı azalıyor
her geçen gün aynı oluyoruz
balıkçı sesleniyor
bugün var mısın diye
keyfim neden yok bilmiyorum
başım ağrıyor
o sandala binmiyorum
iğreti fakat sevimli bir masada
tahtaları kırık iskemle
bana rahat geliyor
bir köpek yavrusu
kokladı durdu
benimle şimdi peşim sıra
günlük tutuyorum
bir yığın ömrümü
derin pişmanlıklarım
ve sevinçli yıllarım
hepsini gözden geçiriyorum
bir ikindi ezanı
inançlarıma sarılıyorum....
mustafa kaya
2015
Kayıt Tarihi : 28.4.2015 13:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!