Taksim meydanında anıt önündeyim
Dört yanım insan kalabalığı, rengarenk çiçekler,
Diğer yandan uçuşan ve tüneyen güvercinler,
Aralığın 23 ündeyim taksim meydanında
Nedense bir başka güzel taksim meydanı bugün
Güneş ışıklarının yere diklendiği saatler
Kızıllığın kızılcığında bir güneş, ısıtıyor her yanımı
İçime soluyorum onu doyumsuzca
Damarlarıma işliyor derincesine
Kapılıp gidiyorum güvercin misali gökyüzüne
Hülyalarındayım çiçek bahçesinde güzelliklerin
Morfinlenmiş gibiyim Aralığın 23 ünde taksim meydanında
Parlayan kızıl güneşin kızıllığında
Sımsıcak annemin koynunda çocukluğum misali
Kapkaranlık gecelerin hoyratlığından sıyrılmış
Güne yeni çıkmış aydınlığı delen bir köstebek,
Ve kanatlanıp uçan at pervasızlığında
Ben olmuşum artık her gelip geçenden ziyade
Sarhoşum çılgınca akan sular gibi deli,
Kardelenim eskimiş karı delip çıkan bir okum sanki
Gidişatım vahim bu gidişle güne çıkmak
Ve güneşle kucaklaşmak bahtımı açmışçasına,
Özgür, çılgın ve deli yalçın kayalar
Takmışım peşime çakıl taşlarını topaç gibi pervane,
Soluyorum kızıl güneşi içime damarlarıma işlercesine
Gidiyorum gidebildiğimce özgürlük çeşmesine
Ve cennetime zülfüyar bahçesine....
Kayıt Tarihi : 1.7.2008 13:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!