Bir kardan adam yapar seni
kutuptaki arkadaşım,
biraz güç de olsa havaya kaldırır
ve göğe fırlatmayı becerir.
Güney kutbundan atılan adam
burada kar olarak düşer,
onun beynini gezen üzgünlük
benim burnumun ucuna düşer.
Bayram geldi; işimiz iştir bu aralık;
Horoz kanı gibi şarap bollaşır artık.
Gel gelelim eşekler de boş gezer şimdi:
Oruç gemi ağızlarından çıkar, yazık!
Gök kubbenin altında yatar, al kan içinde,
Ey yolcu, şu topraklar için can veren erler.
Hakk’ın bu velî kulları taş türbeye girmez;
Gufrâna bürünmüş, yalınız Fâtiha bekler.
Hilvan, 27 Kânûnievvel 1340
(27 Aralık 1924)
Nerde bir yangın çıksa şair yanar içinde
Nerde çiçekler açsa bir şair var içinde
Hiçbir yapı-kapı yok şiirin girmediği
Şiirin tohumları yeşerir kar içinde.
24 Aralık 2004/Vakit
Korkaklardan hak talebi suç olacak galiba
Tenekeler başımıza taç olacak galiba
Mazlumların, elleriyle diktikleri heykeli
Yıkıp da yol açmaları güç olacak galiba..
31 Aralık 2004/Vakit
Son aşkımdır bu –sen- ve son çile,
Günümün son fecri, sonu artık;
Giriver inince gün, aralık
Kapımdan gelinlik elbisenle.
Onu sevmekle geç, ey yaşamak!
mavi gözlerinde sardunyalar, düşler
papatyalar, kağnılar, hanımelleri
yanardağ kalbi, şarapnel parçası
savaşlar, incelikler, göçler
bir aralık kapıdan gülümser
anneannemin tül kalbi.
Gönlümün aşk kapısı gözlerine sonuna kadar aralık.
Ey yâr içimdeki bu hezeyan biter mi dersin bu Aralık?
Yirmi aralık için
''Soğuk bir kış günü'' diyorlar.
Bilmiyorlar ki:
Yirmi aralık
''Bitmeyen bir baharın başlangıcı...''
Kıyamet Vedası
Son duanızı yapınız ey insanlar! Çünkü yirmi Aralık son gününüz.
Yirmibirinde büyük kıyamet kopacakmış, kutlu olsun artık sonunuz...
(Kıyamet kopmazsa eğer, Gerçek Son'a kadar Tanrı'ya şükrediniz.)
Berlin, 19 Aralık 2012.
Altı üstü kavuşmak
Altı Aralık kavuşmak
Bi aralık kapamak gözlerimi
Ve sevmek ömürboyu seni
2003-Ankara
Aylardan Aralık
Dört duvar arasında sıkıştım kaldım
Özgürlüğümü arıyorum ama yok aralık..
Solum kasım, sağım ise ocak
Bilmiyorum bunun sonu ne olacak..
(08.02.2012)
Bır aıleden daha onemlı sey senın o aıle ıcındekı rolundur ıster yaban ordeklerının basında bır mıhmandar ıster surunun sonundakı guvenlı lımanda bır yolcu olursun Ankara atkı duslerı aralık.
aralık ayında ılık güneş
keskin ve parlak
siyasetçi vaadi gibi
içiniz ısınsa da
bilin ki
ardından hastalık kapıda
(17 aralık ’06)
Kapıyı vurup gittim diyorsun
Kapı vurulmaz
Kapı çarpılır ve aralık kalır hep
Sen ile ben gibi sevdamız hep aralık kaldı yarınlara
HİKMET ERDEM
13/02/2013
16:00
Ve ölür aralık,
Haziran güneşine hasret...
Binlenmiş yıllara, bir yıl,
Yıllanmış bedenimize, bir kırışık...
Sonlara başlangıç mıdır?
Başlangıçlara son mudur?
Ölü bir aralık...
Aralıksız eksiktir her ayrılık...
Bir aralık sızıverdin yüreğime
Kendi yalnızlığımda tükenirken
Hiçbir yanı tat vermezken hayatın
Bir aralık sızıverdin yüreğime
Kolunda eylül
Dudağında yaşam
Bir öpücük kondurarak anın tadıyla
üşümüyorum
bu soğuk kış gününde...
-aylardan ARALIK-
nedir bu sıcaklığın sebebi?
ne tuhaf...
hangi yazdan esti bu sıcak rüzgar
ne ARALIK?
yaşamın araladığı
yaşam alanında
korku dolu
tedirgin bakışlarla
aralıktan bakanlar
Aralık soğuğunda
yeni yıla
insanlığa inat
31 Aralık 2014
ben aralık sen temmuz
yine de çok mutluyuz
ilkbaharda görüştük
sonbaharda buluştuk
ne sıcakta yandık
ne soğukta donduk
ben aralık
sen temmuz
yine de çok mutluyuz.
Göbek atarsın, 'Yeni Yıl' diye her 31 Aralık...
Bir yıl daha bitti ömründen, farkında mısın hiç, alık?
Yollarını kapatmışken kar,
Sıcak düşlerin.
Ulaşamadım.
Rüyalarda bile sana,
Aylardan aralık.
Gecelerim,
Soğuk ve ayaz,
Yüreğimde bir sızı,
Kaldı şimdi bana,
Gördüğün topluluklar, insan değil, sürü! ..
Onlara revâ görülür, işkencenin her türü! ..
17 Aralık 1997, Malatya
Bir çocuk masa lambasının altında uyuyor. Gözleri geceden ıslık. Gece çocuktan yorgun. Bir buğday düşüyor toprağa. Filizleniyor düşünde. Yemyeşil yorganı toprağın. Üstünü iyi ört, üşüme.
Aralık 1992 / Eskişehir
tavşanın kuyruğunun güzelliğine aldanan tilki
kürkçü dükkanında ayıyı beğenip, ormana keçi ile gider...
01 aralık
aşkın -a, -e, -i halleri
Yola çıktım…bütün yollar sana çıkar demişlerdi…çıka çıka…çıkmaz…kısa…bir Aralık ömrüm…
Ey aşk ört artık üstümü…Üşüdüm.
Sildim seninle ilgili bütün iç geçirmelerimi,fikir beyanlarımı ve düş getirmelerimi.!
2004 Aralık
Üç renkli masanın ışığıyla uyuyan tambur. Yağmurun ıslattığı kanepede. Uzatmış ayağını çocukluğundan.
Aralık 1992 / Eskişehir
Bir çizgi bu
Sonu başı belli değil
Yürüyorum…
Kapı aralık
Bu son Aralık hayatımda
Geçiyorum…
Tübik melik
Dededidik şumatsibi
Varsa eğer bir insanda koyu bir cehâlet
Beklemelisin ondan binbir türlü hıyânet
(26 Aralık 2005/ İstanbul)
Eğer bir ülkede yoksa hiç mi hiç adâlet
Tamamen sarar orayı yoğun bir sefâlet
(26 Aralık 2005/ İstanbul)
Kalbinde olmalı hep ALLAH korkusu
Ondan korkmayanı sarar gaflet uykusu
(31 Aralık 2005/ İstanbul)
Ve insan olabilmek, ancak kullukla mümkün
Bunun dışında yoktur, hem üstünde başka ün
Aralık/2015
Sâdece ve sâdece hep ALLAH için yaşa
Uyma nefsine, olma şeytan elinde maşa
(31 Aralık 2005/ İstanbul)
bir ağaç dökümü yaprakların
ince bir sızı mı gamzelerinden dökülen gülüşün
(aralık 2008 Malatya)
