Aralık Şiiri - Serkan Doğan

ölümlüler üzerine susunca gün
karanlığa gömülür koyu kırmızı sokaklar
ve kalabalıklara direnen kayıtsızlığa sürünür
benim aramadan usanmayan ömür törpüsü günlüğüm
'tepe tepe kullan ve harca kalbimi
ucuz özürler kalsın kıvamında'
yarası kimsenin umrunda değil çocuğun
kanarken çıkmaz yollar harmanında bırakılan
o değilmiş gibi yine de gülüyor acılarına
küçük bir öpücük çıkmaz mı sokaktan
silik anılara tütsüler yaksın, korlar söndürsün
onun soğuk yüzünü bir kere görsen bin defa ölürsün
demeden de edemem masum hafızanın tenhasında
iklimini bilmediğim kelimelere değmeden gidemem
'ayrılığa soyunan kış kapıyı vurdu
definemin efendisi yazıya durdu'
antik çağların melankolik coğrafyasında
biçilen bedelini ödeye dursun ikizlerin
öyküsünü mırıldanır posası cıvıyan metaforlar
cam yamalı sıkıntı panayarına görücüye çıkmış
yozluğuna susayan kızıl kıyamet kaçkınları
sarhoş şairler yolu şarışın şarkılarla dolu şehrin
ana caddelerini ölesiye severim evimin
kapanan kapı cilasını tattığımdan bu yana
nerede kına boyalı pencere görsem için için acınırım
nedeni olduğum ilkel mülkiyet kavgaları anısına
'dün gece bütün keşkelerimi temize çektim
yetmedi odamın velvelesi yürüdüm geldim sana'
terkedişinin lirik isyanına gebedir mistik endişelerim
sıfıra dayandı zemheri mühürledi susuz dudağım
ayrı komazdı aykırı korku kalyonlarını kırağı kılığında
ayrılık kara renkliydi ve besbelli mevsim ayazdı
yasak sayfalara özet çıkardım en derin dehlizlerinden
erken kilitlenmiş debdebeli delilik yemininin
sözü edilmez oldu, söyle sevgili, ne oldu
niye yarım söylenir zincire vurulu dizeler
'ardından bakarken aynada adımlarını izledim
yüz sürdüğüm düğümlerden bekleyişler çözüldü'
ölü inişlerin belki de yoktu yokuşu
kuşkusunu sakladı kayıp korsan haritaları arasına
inleyen leşlerini peşpeş çeken şüphelileri
de dinlemedim deldim feleğin fitilli ipliğini
bağladım dolunayların aydınlık elbisesine
bol gerilimli kaldırımına bastım da ayağımı
öyle süsledim utançtan yanmış yanağını
ben bittim, bitirildim sen de gitme diyemeden
şaşkın ve üşüyen gözlerle gördüm gelişini
bronz sadalarla ısıttın yüreğimi sevgilim.....