Yüreğinin koridorlarında bir şölendir seni sevmek
Sevginin ve aşkın döşeğinde oturup seni beklemek
Bulut yüreğinden yağmurlar dökülür ansız yüreğime
Köpüklü denizlerimizde birbirimizi bulmaktır sevince yürümek.
Sevginin hasret dikenleri acıtınca canını bir küskünlük ağar dallarına. Yüzyıl ötelerden, ellerinin büyük boşluğuyla uzattın yüreğini yüreğime. Bir karınca sabrıyla, bir kartal bakışıyla ve avını sabırla izleyen bir arslan edasıyla yakaladın firari yüreğimi. Senden önce ruhumun yangınlarıyla halaya duran, öfkemin metruk istasyonlarında hiç gelmeyecek bir trenin yolunu bekleyen biriydim.
Yorgun saatlerin ikindisinde sen ve ben rüzgarlara derdini döken, o rüzgarlara meçhul hasretler yükleyerek geçiriyorduk günlerimizi. Gözlerimizin kömür ocakları telaşlı kazılara durmuş, kum ocaklarımızın dehlizlerinde geçmişimizi didikliyorduk. Biraz toprak, biraz tohumduk ve aklımız yıldızlarda, yıldızların henüz başlamamış şölenindeydi.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
kutlarım şair...nesir grselliğine bürünmüş pek etkili bir anlatım...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta