Dostluktan start aldık
Beş büyük dört çocuk dokuz kişi
Sevinçle merakla sahil boyu çıktık yola
Güzellik yarışında deniz ve orman
Jüriyiz hepimiz
Yemyeşil yaprakları ile
Ağaçların endamını beğeniyor kimimiz
Yar yüreğim yar, gör ki neler var,
Bu halk içinde bize gülen var.
Ko gülen gülsün, Hak bizim olsun,
Gaafil ne bilsin,Hakk'ı seven var.
Devamını Oku
Bu halk içinde bize gülen var.
Ko gülen gülsün, Hak bizim olsun,
Gaafil ne bilsin,Hakk'ı seven var.
Bu güzel şiiri bana ilkbaharın güzelliğini hatırlattı
Yüreğine sağlık arkadaşım
Dostluktan start aldık,beş büyük, dört çocuk, dokuz kişi,
Sevinçle,merakla sahil boyu, çıktık yola.
Güzellik yarışında deniz ve orman,jüriyiz hepimiz,
Yemyeşil yaprakları ile,ağaçların endamını beğeniyor kimimiz,
Kimimizinse, dalgasız,mavi gözlü deniz, favorimiz.
İlerliyoruz, hevesle ve hayretle.
Ünye'ye gelince, haydi diyoruz, mola,
Gelincikler hazırlamış, severek paskalya,sarma, börek.
E mangalsız olur mu? olmaz tabi,yanıyor mangal,
İki aslan kardeşim,pişiriyor,
Köfteleri,domatesleri ve tabi közde biberi,
Birbirimize sarılı hepimizin yürekleri,
Üflüyoruz, tüttürüyoruz sevgileri,toparlanıyoruz, yola devam,
Türkiye'nin en uzun tünelinden geçiyoruz Ordu'da,
Önümüz Giresun,Espiye'den sonra geldik say Trabzon'a
Trabzon'un hemen ardı,deniz, orman,tepe. İşte burası Araklı
En yüksek tepeye kurmuşlar Çebi imparatorluğunu,
Ev sahibimiz, Ali ile Seniye,'hoşceldunuz' diyorlar,alıyorlar içeriye.
Balkona hazırlanmış masalar,sağımızın seyrine koskoca Karadeniz,
Solumuz,binbir yeşilli ormanlar.Derin derin soluyoruz,
Üç çocukları var,iki erkek biri kız,
Kız,gamzeli, öpünce dudak kalıyor çukurunda,
Akşam eğlencesi çay bahçesinde,
'Üç ayak oyna' dercesine, horona çağırıyor kemençe.
Eve geç döndük o gece,yorulmuşuz epeyce.
Yataklara girer girmez sızıverdik, uyuduk hemence.
Uyandık, sıcacık bir sabaha,evi sarmış,demli çay kokusu.
Kahvaltı masası uzanıyor balkonda,
Yayladan tereyağı ve Trabzon ekmeği.
Yedik,içtik doyamadık dotluğa.
Ama, gelenin işi gitmek, bize müsade,
Vedalaştık, çıktık yola, indik tepeden, vardık düze
Gelmişiz Trabzon'a, çıkmadan olur mu Sümela'ya,
Döndük Maçka'ya, dere,tepetırmandık binbeşyüz metre
Gökyüzüne uzamış çamlar, ayyuka çıktı hayretimiz,
Girdik manastıra, akıl erdiremedik oradaki sırra.
Dönüşte uğradık kavrulmuş taze fındık,haşlanmış süt mısıra
Söze sığmıyor ki gözlerimizin gördükleri,
Ne gördüysek şahane, nefes durdururcasına.
Artık dönüş yolundayız, öpüşüyor denizle göğün mavisi.
Vakit akşam üzeri,yüzüyor karşımızda çırılçıplak kızıl bir güneş.
Belki utanıyor seyrimizden, usul usul saklanıyor,giriyor denize.
Yakıp kavuruyor denizi, ateşli kızıl güneş,
Manzara en sevdalı kavuşmalara eş,
Erdik muradımıza biz ve güneş ve deniz...
Kaleminize yüreğinize sağlık tebrikler..Saygılar...
müthiş keyif aldsım keşke orada olsaydım dedim içtenliğinizi kutlarım
Aaaaaaaaaaaaa :))) bu şiirde anlatılan yerleri hep biliyorum beeennn...oy oy oy karadenizim beniiimmmm...babam trabzon'ludur..bir an gözümde tüttü karadenizim yaa :)
şahane bir şiirdi cannn...aldım gidiyorum şiiri :)
onyüzbin puanla hem de...
Şiirinizle güzel bir gezinti yaptık,gerçekten ülkemizin doğal güzelliklerinin yer aldığı yeşille mavinin üç boyutta kucaklaştığı yerler,yüreğinize sağlık,tebrikler
Yakıp kavuruyor denizi, ateşli kızıl güneş,
Manzara en sevdalı kavuşmalara eş,
Erdik muradımıza biz ve güneş ve deniz
YÜREĞİN BAHAR COŞKUSU ...ÇOK GÜZEL OLMUŞ
KUTLARIM SİZİ
Çok hoş anlam katmışsınız kelamınızla dostlarınızla olan mutluluğunuzu Allah daha da artırsın.
Bu şiir ile ilgili 27 tane yorum bulunmakta