(Doğduğum gün)
Belki seneye olmayacak doğum günüm
Belki “yarın” da olmayacak
Bu son “şafaktır” gördüğüm…
Elimdeki “ömür” çekini harcayacak
Vaktim var mı? say ki öldüm..! !
Kim ardımdan kapıyı kapatacak?
Arafta seyahatlere gitmeliyim beyim,
Salı yahut Çarşamba...
Karşılığı olmayabilir hayat çekinin
Bunca yorgunluk, insanlar bedbin
Sevda ardından bedbahtlığa vakit var mı ki,
Lütfen, önümden çekilin…
16.09.06
Cennet
21:10
Andrea and
Kayıt Tarihi : 16.9.2006 21:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Masumi Toyotome adlı Japon yazar, 'dünyada sevilmek istemeyen kişi yok gibidir' diyor.Ama gerçek sevgi nedir nerede bulunur bilmiyor muyuz diye sorup anlatmaya başlıyor: - Sevgi 3 türlüdür. - Birincinin adı: EĞER türü sevgi. Yani 'belli beklentileri karşılarsak' bize verilecek sevgidir bu... Örnekler veriyor: Eğer iyi olursan annen baban seni sever.Eğer başarılı ve önemli kişi olursan seni severim.Eğer eş olarak benim beklentilerimi karşılarsan seni severim... Toyotome en çok rastlanan sevgi türü budur diyor. Sevenin,istediği şeyin sağlanması karşılığı olarak vaad edilen sevgi türü bu.... Nedeni ve şekli bakımından bencildir.Yazara göre evlilikler 'eğer' türü sevgi üzerine kurulduğu için çabuk yıkılıyor. Beklentiler gerçekleşmediğinde düşkırıklıkları başlıyor,sevgi giderek nefrete dönüşüyor. İkinci tür sevgi ÇÜNKÜ türü sevgi. Bu, tür sevgide kişi, bir 'şey' olduğu, bir şeye sahip olduğu ya da bir şey yaptığı için sevilir diyor yazar.Başka birinin onu sevmesi,sahip olduğu bir niteliğe ya da koşula bağlıdır... Örnek: Seni seviyorum çünkü çok güzelsin...(yakışıklısın) Seni seviyorum çünkü herkes sana bayılıyor,popülersin... Seni seviyorum çünkü bana o kadar güven veriyorsun ki... Seni seviyorum çünkü beni üstü açık arabanla o kadar romantik yerlere götürüyorsun ki... Yazar, bu tür sevginin EĞER türü sevgiye tercih edileceğini yazıyor.Eğer türü sevgi,bir beklenti koşuluna bağlı olduğundan büyük ve ağır bir yük haline gelebilir.Oysa zaten sahip olduğumuz bir nitelik yüzünden sevilmemiz hoş bir şeydir ve egomuzu okşar... Bu tür, olduğumuz gibi sevilmektir.İnsanlar OLDUKLARI GİBİ SEVİLMEYİ tercih ederler. Bu tür sevgi onlara YÜK getirmediği için rahatlatıcıdır. Ama derin düşünürseniz,bu türün, EĞER türünden pek de farklı olmadığını görürsünüz... Kaldı ki,bu tür sevgi de, yükler getirir insana. İnsanlar hep daha çok insan tarafından sevilmek isterler.Onlardan biraz daha fazla sevilecek niteliklere sahip birileri ortaya çıktığı aman,sevenlerinin artık ötekini sevmeye başlayacağından korkarlar. Böylece yaşama sonsuz sevgi kazanma gayretkeşliği ve rekabet girer... ...Sınıfın en hoş delikanlısı yeni gelen delikanlıya içerler, ailenin en küçük kızı yeni doğan bebeğe... BMW'siyle hava atan adam,Ferrari ile gelene içerler,evli kadın kocasının genç sekreterine... O zaman bu tür sevgide güven duygusu bulunabilir mi? diye soruyor Toyotome... ÇÜNKÜ türü sevgi de,gerçek ve sağlam sevgi olamaz diyor. Bu tür sevginin güven duygusu vermeyişinin iki ayrı nedeni daha var. Birincisi 'acaba bizi seven kişinin düşündüğü kişi miyiz? ' korkusu.. Tüm insanların iki yanı vardır.Biri dışa gösterdikleri öteki yalnızca kendilerinin bildiği.İnsanlar 'sandıkları' kişi olmadığımızı anlar ve bizi terk ederlerse korkusu buradan doğar. İkicisi de, ' ya bir gün değişirsem ve insanlar beni sevmez olursa' endişesidir... Japon yazar, 'toplumlardaki sevgilerin çoğu ÇÜNKÜ türündendir ve bu tür sevgi, kalıcılığı konusunda insanı hep kuşkuya düşürür diyor... Peki o zaman gerçek sevgi,güvenilecek sevgi ne? Ve işte sevgilerin en gerçeği: Üçüncü tür sevgi RAĞMEN türü sevgidir... Bir koşula bağlı olmadığı için ve karşılığında bir şey beklenmediği için EĞER türü sevgiden farklı bu! Sevilen kişinin çekici bir niteliğine dayanıp,böyle bir şeyin varlığını esas almadığı için ÇÜNKÜ türü sevgi de değil...! Bu üçüncü tür sevgide, insan BİR ŞEY OLDUĞU için değil, bir şey olmasına RAĞMEN sevilir... Esmeralda, Qusimodo'yu çirkinliğine ve kamburuna RAĞMEN sever... Asil, yakışıklı delikanlı da Esmeralda'ya çingene olmasına RAĞMEN tapar! Burada insanın,iyi,çekici, ya da zengin konum edinerek sevgiyi kazanması gerekmiyor. Kusurlarına,cahilliğine,kötü huylarına ya da kötü geçmişine RAĞMEN olduğu gibi, o haliyle sevilebiliyor. Japon yazar, yüreklerin en susadığı sevgi budur diyor. Farkında olsanız da olmasanız da, bu tür sevgi sizin için giydi, ev,para başarı yahut ünden daha önemlidir... Bunun böyle olduğundan nasıl emin? Haklı olduğunu kanıtlamak için sizi bir teste davet ediyor. Şu soruma cevap verin diyor: **Kalbinizin derinliklerinde,dünyada kimsenin size aldırmadığını ve hiç kimsenin sizi sevmediğini düşünseydiniz,para,ün,yiyecek,ev giysi gibi şeylere olan ilginizi yitirmez miydiniz? Kendi kendinize 'yaşamanın ne anlamı var' diye sormaz mıydınız? **Şu anda sevdiğiniz kişinin sizi sadece kendi çıkarları için sevdiğini anladığınızı bir düşünün....! ! Dünya birden bire başınıza çökmez miydi? O an yaşam size anlamsız gelmez miydi? **Diyelim sıradan bir yaşamınız var..Günlük yaşıyorsunuz.Günün birinde gerçek,derin bir sevgi bulacağınızdan umudunuz olmasa,kalan hayatınızı nasıl yaşardınız? diye soruyor ve yanıtlıyor:: Bugün yaşamımızı sürdürebilmemizin nedeni, RAĞMEN türü sevgiyi şu anda yaşamamız ya da bu sevgiyi bulacağımıza olan inancımızdır! Yaşadığımız toplumda herkesin sevgiye ihtiyacı var ve KİMSEDE BAŞKASINA VERECEK FAZLASI YOK! Son sözleriyse şöyle: Dünyadaki en büyük kıtlık, RAĞMEN türü sevginin yeterince olmayışıdır.... --- not: Üşenmeyip bu satırları buraya yazdığım için de bravo bana... En azından birkaç ÇÜNKÜ ve EĞER sevgisinin fark edilmesine katkım olsun istedim de ondan...
![Ayşenur Yazıcı](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/09/16/arafta-seyahat.jpg)
şiiriniz çok güzel ama bitiş cümlesi biraz yavan kalmış daha güzel imge ile bu şiiriniz tarihteki yerini alabilir
Saygılarınla
Macide ÖZCAN
Yüreğinize sağlık.
Benim sürekli söylediğim Mevlananın bir sözünü hatırlattı bana şiiriniz.
HAYAT BİR GÜNDÜR O DA BUGÜNDÜR
Saygımla
TÜM YORUMLAR (47)